Ustalarım selamlar.
Nihayet bıçağı tamamladım (%99) diyelim.
Çok heveslendiğim ve çok emek harcadığım.bir bıçak oldu umarım yeni sahibi de beğenir.
Evvela şunu söyleyeyim ufak bir atölyemiz vardı, maalesef ki kapattık. Atölyenin olmaması beni bayağı zorladı.
İlk kez iki açılı taşlama eşiği denedim, başarılı olmadı değil fakat nerede ne yapmalı ne yapmamalı onu tecrübe kazanmış oldum. İkinci ağızı açarken eşiğin ilk açısına zımpara değmiş iki tarafta da geç fark ettim, çok küçük bir zede oluştu canımı sıktı ama çok da büyütmedim sonra.
Su verme beni biraz zorladi. Atölyede her işimi gören bir kömür ocağım vardı onu bayağı aradım hani. Rezistansı çıkarılmış bir fön makinesini aküye bağlayarak arazide su vereyim dedim fön makinesi beni hemen işin başında yüz üstü bıraktı. Allah'tan yanıma yelpaze almışım. Yelleye yelleye verdim suyu

Bunun bir avantajı oldu yüzeyde tufal neredeyse hiç oluşmadı. Fan veya fön olduğu zaman yüzey fena hâlde tufal olurdu bende.
Namluda hamon var. Normalde kullandığım kili atölyeyi kapatırken atmışım, hanımın Herbalife kil maskesi varmış onunla verdim, inanın çok başarılı hiç çatlama dökülme filan yapmıyor

Hamonun pırıl pırıl ortaya çıkarmak istemedim zira son zamanlarda pinterestte Roman Stoklasa, Tomas Rucker, Wayne Morgan gibi ustalarda siyaha griye yakın patlatılmamis çokça hamin gördüm çok hoşuma gittiler. Benimki tam olarak onlarınki gibi olmadi galiba.
Kabza hibrit, andız ağacı ve epoksi. Kendi imalatım. Epoksili kısımlar büyük oranda ıskartaya çıktı. Balçağın hemen ardında kot liner var, balçak kabzayi tam olarak öpüştüremedim sinirimi bozdu bir müddet sonra o yüzden kumaş liner kullandım. Andız ağacının sağ ve sol yanlarında güzel bir jan jan var.kabza tam olarak istediğim gibi olmadı balçağa ve kabzaya ufak bir figür işleme niyetim var ama bu gidişle etkinliğe katılamayacağım.diye bu hâlini atmam istedim.
Kılıf da çok kısa bir süre sonra hazir inşallah.