Bu etkinliğe katılmamın sebebi etkinlik başlarken bazı arkadaşlarımız hamon deniycem, yapicam, edicem diye yazmışlar.
Bende hamonlu bir bıçakla katılayım dedim kendime ve o gün bugündür takip etmeme rağmen bir mesaj bile yazmadım.
Burası resmi bir kurum değil. Yok öyle olmaz boyu 2cm uzun. Yok önceden yapmışsın katılmanız uygun olmaz. Yok tarihi 2 gün geçti vay anam vay babam.
Bana çıkan bıçağı ben şahsen boynumda taşımayacağım. Hiçbir bıçaği boynumda taşımıyorum. Belimde taşıyacağım için ha 16cm ha 18 işin doğrusu bana farketmiyor.
AdnanErgün, fotoğraf paylaşım süresini uzatalım mı diyen arkadaşada, moral bozucu yorum yapmıştın. Şimdi Akın ustayada aynısı. Kardeşim fikrini belirtmen güzel tabi ama burası resmi kurum değil. Hepimizin iyi niyet ve güler yüzle bilmediğimizi öğrenme ortamıdır. Arada bu tip etkinliklerde dahada yakınlaşma için yapılıyor. Amaç bıçak kovalamak olamaz zaten herkes bıçak yapabiliyor.
Kurallara gelince adam 30cmlik bıçakla gelmemiş kuralın 2cm üstü onuda düzeltebilirim diyor.
Amacım tartışmak falan değil. Hani "Gel ne olursan yine gel." diye bir deyiş vardır. O hesap kurallardan çok çıkmadıkça isteyen istediğiyle katılsın bence.
Açıkçası bu DTE benim için kabak tadı verdi. Şu andan itibaren de kibar olmak için hususi bir hassasiyet göstermeyeceğim, kim nasıl konuşuyorsa öyle konuşacağım.
Bak Abdurrahman kardeş burası resmi kurum değilse tekke de değil herkese kucak açıp gel ne olursan ol diyecektiysek neden kurallar belirledik, birileri neden oturup bir sayfa dolusu kural sıraladı, birileri neden kendini kastı ya da neden bazı kurallara uymak için hassasiyet gösterdi?
Burası bir resmi kurum değil diye yapılan işin hiç mi ciddiyeti olmasın? Ya da kurala uymayan bir durum olduğunda müzakere edilmesin mi? Ya da müzakere edilirse de hiç kimse hayır oyu vermesin mi? Ne demek istiyorsun?
Vay 2 santim uzun olmuşmuş vay 2 iki gün geç kalınmışmış ne fark edermiş, vay anasıymış vay babasıymış... Kardeş bunların hiçbiri senin için bir sorun değilse soru soran kişiye cevap ver, soru sorana cevap vermezken, bir görüşün varsa beyan etmezken gayet tabii bir şekilde soru sorana cevap veren, görüşünü beyan eden birine ayar vermeye kalkman zırvalığın daniskasıdır.
Vay efendim uzatılım mı diyenlerin moralini bozmuşmuşum, neden? Biri bir soru soru soruyorsa bunun cevabı evet de olabilir hayır da, sen evet dersin ben hayır. Ne ben sana kalkıp niye evet diyorsun diye hesap sorabilirim ne de sen bana. Gerçi sen soruyorsun, hangi hakla bilmiyorum gerçekten.
Şimdi sorun ne, iyice bir açalım? Birileri tarihin geçtiğinin farkında ve soru soruyor beni de alır mısınız, süreyi uzatır mısınız diye? Tarih ne idi peki? Etkinliğin ilk sayfasını açan herkes Orkun Aydın'ın kuralları bir araya toplamaya çalıştığı mesajında 31 Mart'ın fotoğraf yükleyerek etkinliğe katılmak için son gün olarak belirlendiğini okur. Aynı mesajda eğer katolog oluşturma fikrimiz olursa 1 Nisan-19 Nisan tarihleri arasında katalog işlerini tamamlaması için kullanılacağı yazıyor. Ve etkinlik konusunun ilk sayfasının en altında Sefa Çabuk ustamızın "Bu durumda önceden liste yapmıyormuyuz, 31.Mart.2021 Çarşamba günü fotoğrafı burada paylaşmak yeterli mi?" mesajını görürsünüz. Bahsettiğim bu iki mesajdan sonra etkinlik tarihinin ne olması gerektiğine dair hiçbir mesaj yok ta ki 31 Mart gelip de 19 Nisana kadar uzatalım mı diye soran arkadaşa kadar. Etkinliğin bitiş tarihi 19 Nisan'dı da ben kısaltmadım yahut şunu sormalı etkinliğin sona eriş tarihi 19 Nisan'dıysa niye birileri uzatalım mı, şöyle olsun mu böyle olsun mu diye soruyor. Bak demek ki ortada kabul/onay bekleyen bir durum var. Adam sana da bana bir soru soruyor. Ben de bu adamın sorusu üzerine düşüncemi söylüyorum.
Ve ben bu arkadaşlara yazdığım cevapta kırıcı, gücendirici, moral bozucu bir şey yazdığımdan eminim. Hatta katılayım mı diyene şahsen katılmanızı isterim dedim, ama sizin yazdığınız tarihler yanlış doğru tarihler böyle idi dedim (ki senin moral bozuyorsun dediğin bu mesajda benim verdiğim tarihlerin doğru tarihler olduğunu ilk sayfayı açar bakarsan görürsün.) Daha sonra Görkem sığanmaz tarihi uzatalım mı diye sordu olur uzatalım ama iki hafta değil bir hafta uzatalım bence dedim. Bak hatta mesajımı alıntılayalım :
"
Benim açımdan çok fark etmez, emek.verip katilmak.isteyip talihsizlik yaşayanlar olabilir, ufak bir esnetmenin zararı olmaz bence. Yanlış hatırlamıyorsam 9 Nisan günü forumun online toplantısı yapılacak, çekiliş için de uygun zaman odur. Bence tarihi biraz uzatalim ama 15'i yaparsak iki haftada bir yapılan toplantıyı da ertelemiş oluruz buna gerek yok. 9 nisan yaparsak 9 günlük hadi bilemediniz bir haftalık bir esnetme yapmış oluruz ki bence yeter. Zaten bayağı uzun zamandır bekliyoruz ufak ufak sabırsızlanmaya başladık

"
Sen beğenemesen de benim görüşüm bu kardeş. Burası devlet dairesi değil diyorsun ama şu mesajım için suçlandığıma göre askeriyeden beter anladığım kadarıyla.
Ve bak cevap bekleyen bu adamlara benden başka cevap yazan olmadı. Tarih 31 Mart olarak belirlenmişken, birçok kişi 31 Mart öncesine yetiştirmek için çaba sarf etmişken tarih uzasın mı diyen birine ben tek başıma "tabi canım canın sağ olsun ne zaman istersen yap" diyemezdim. Ama anlayan için reyim onların lehine idi.
Akın ustanın olayına gelirsek, usta daha ilk mesajında "Kabul görmemesi halinde darılmam gücenmem olmayacaktır.
Görüş ve onaylarınıza sunarım." demiş. Ben etkinlik için hazırlanmamış bir bıçağın etkinlik şartlarına uymayacağını düşünerek bıçağın boyunu sordum ve fazla çıktı. Çıkmasa diyecek bir şeyim olamazdı hatta aslında Akın usta keşke doğrudan boyunu tıraşlayıp etkinlik şartlarını karşılar halde katılsaydı, kimse bir şeyi tartışmazdı ama o da durumu belirtmeden rahat etmeyecekti herhalde. Her neyse.
Şimdi ben Akın ustanın olayıyla alakalı söylediklerimin özü şuydu: Ustam şartlara uymuyor, etkinlik için emek verip hazırlanmış bir bıçak olsa adam etkinlik için uğraşmış yapmış reddetmek olmaz derdik ama bu bıçak etkinlik için de yapılmamış, bence katılmamanız daha doğru olur. Assan da kessen de benim fikrim bu kardeşim. Ve ben açık yüreklilikle Akın ustaya ilettim. O mesajda Akın ustanın katılmasını isteyenlerin de olabileceğini, tek başına bir şey söylüyor olmaktan rahatsız olduğumu, herkesin fikir beyan etmesini de istedim.
Akın usta ayrılmak istediğini beyan etmiş mesajını okudum takdirle karşıladım, usta gayet olgun bir tavır sergilemiş.
Şimdi sen diyorsun ben boynuma asmayacağım iki santim uzun olabilirdi neden Akın ustanın moralini bozdun.
Bak ben sana meseleyi başka bir açıdan göstereyim;
Farz et ki ben Akın ustaya bıçağın boyunu sormadım ve itiraz etmedim. Akın usta katıldı, çekiliş yapıldı bıçak bana çıktı, baktım bıçak şartlara uymuyor ve biliyorum ki bu bıçak etkinlik için yapılmış da değil. Ne olurdu biliyor musun, ben hayal kırıklığına uğrardım, bozulurdum, üzülürdüm. Ve tahminim o ki bu durumda benim gibi hisseden birçok kişi olurdu. Şimdi sen diyorsun ki Akın ustanın morali bozulmasın, peki bozulmasın, peki ben niye etkinlik sonunda hayal kırıklığı yaşayayım?
Bak kardeş çok net görüyorum ki sen yüce gönüllü bir adamsın, kabul ediyorum ben küçük hesapların adamıyım benim o küçük hesaplarım her ne kadar senin o yüce gönlüne dokunuyorsa da bana had bildirmeye, bana ayar çekmeye, bana ya hu sen nasıl adamsın herkesin moralini bozuyorsun devlet dairesinde miyiz demeye kalkma. Önce eğer gerçekten ciddiye alıyorsan etkinliği takip et, biri bir soru soruyorsa cevap ver ve en nihayet birine bir şey demeden evvel önce kendine bak, devlet dairesi değil derken komutanlığa soyunma.
Ben bu güne kadar birilerinin moralini bozmamak için azami derecede gayret ettim hep uzun uzun düşünüp yazdım, sense hiç yoktan durduk yere benim moralimi fena halde bozdun, bu defa öyle uzun zun düşünmeden yazdım adeta döşendim. Umarım senin de moralin bozulmuştur.
Herkesten özür diliyorum benim tadım tuzum kalmadı verdiğim rahatsızlık için özür dilerim, son bir haftadır etkinlik bıçağını güzelleştirmek için bir sürü şey yapmaya çalışıyorduysam da etkinliğe katılmayacağım.
Abdurrahman kardeş umarım sen şu an ziyadesiyle mutlu olursun.