İlk Çakı Denemem - Slip Joint 80Crv2

[MustafaV]

Herkese selamlar ustalarım. İlk çakı denememle karşınızdayım. Forumda paylaşılan son çakıya bakınca bu baya yavan gelecektir ama idare edin artık.

Daha önce bir tane sırttan kilitli denemem olmuştu, onu çok erken denediğim için (2. bıçak yapışımda) başarılı olamamıştım. Bu sefer slip joint denemesi yapmak istedim, daha basit geldi tasarımı. İlk denememde pimlerin yerleşimini yanlış düşündüğüm için başarılı olamadım. Bir kaç video daha izledim anatomisi ile ilgili, sonra kafamda oturttum sayılır. Arkadaki 3 adet pim de maalesef ilk denemenin hatası.

Namlu, yay, yanaklar, hepsi 80Crv2 malzeme. Yanaklara su vermedim. Yaya bölgesel olarak farklı sertliklerde meneviş yaptım. Özellikle yaylanmayı sağlayacak orta kısma yüksek ısıda, bıçağa temas edecek kısma düşük ısıda uyguladım deformasyon olmaması için.

Yanaklardaki desenleri bant zımparanın 5 cm çaplı üst tekerinde yaptım. Pimleri de görüntüyü pekiştirsin diyerek hafif dışarıda bırakıp şişirmek istemiştim fakat bombe başlı çekiç olmayınca düz çekiçle bu sonucu aldım. Çok çirkin oldu ve bazı yerlerde yanaklara da kaçırdım çekici. Deliklere havşa açmadığım için komple şişirip üstünü sıfırlamak da olmazdı. Düzeltebilirsem bir tane bombe başlı çekiç alıp düzelteceğim, düzelmezse böyle kalacak artık.

Namlu yüzeyi 400 kum makine perdahı. Dışbükey taşlama yaptım namluda. Kozmetik açıdan çok özenmedim çünkü ilk amacım çalışan, boşluk olmayan, mantığını kavrayabildiğim bir çakı yapmaktı. Başardım şükür. Epey açma-kapatma denemesi yaptım, biraz sert ama ne açık-kapalı pozisyonlarda dikey ve yatay boşluk yok. Çıkan sonuçtan memnun kaldım açıkçası. Buyrunuz teknik bilgiler:

Çelik             : Daire Testere
Kalınlık         : 3 mm
Kapalı Boy   : 120 mm~ (yine ölçmeyi unuttum )
Kabza          : Daire Testere
Isıl İşlem      : 80Crv2 olduğu düşünülerek tabloya göre pamuk yağında
Meneviş       : 230 C~ namlu, yayın namluya temas eden kısmı 230 C~, yayın orta kısmı 280 C~

[dela]

Mustafa eline sağlık.
"Forumda son paylaşılan çakı" dan kasıt benim çakıysa, sadece çelik ve ahşapdan oluşan çakıdan, senin çakı daha teknik.
İşçiliğe dair senin yazdıklarına katılıyorum. 

[MustafaV]

Teşekkürler Mehmet hocam.

Bahsettiğim çakı Mehmet Atik ustanın çakısıydı aslında. Victorinoxa yaptığı işçilik.

...
İşçiliğe dair senin yazdıklarına katılıyorum. 

En nazik şekilde ancak böyle söylenebilirdi hocam. 

Şimdi dünden beri aklımı kurcalıyor pimleri matkapla tekrar boşaltıp yeniden mi şişirsem diye. Bitmiş işi elime alıp kurcalamayı da sevmem ama hakikaten çok çirkin kaçtı onlar, bakalım bi bombe başlı çekiç şart oldu artık.

[sefaçabuk]

Mustafa, izninle biraz eleştireceğim ama yanlış algılamayacağına inanıyorum. Çakının en güzel kısmı dış kapaklar olmuş, gerçekten bayıldım. Bu dokuyu bu şekilde yakalama harbiden zor. Pimler de olmamış, namlu da olmamış. Mekanizmasında hata olmayan bir çakıda temel problem çözülmüş demektir. Temel mantık çözüldüyse geriye kalan kısım aslında sadece biraz titiz çalışma gerektiriyor. Ben olsam bu çakıyı tamamen dağıtır, o kapaklara aynı ölçüde yeni bir namlu ve yeni pimler yapardım. Pirinç karakteri gereği dövüldüğünde hızlıca sertleşir ve dövme devam ederse baş kısımlardan çatlar. Özellikle lama ve yuvarlak kesitli malzemeler hadde sırasında hızlı soğuduğu için bunlarda daha fazladır. Pirinç yassı levhalar dövmeye daha uygunken lama ve yuvarlak kesitler çok uygun değildir. Pimleri öncesinde kırmızı renge kadar tavlayıp kendi halinde soğutmak veya tavlıyken suya atmak ve bu işlemi bir kaç kez tekrarlamak bir miktar faydalı olur, veya ana pivot pimi dışındaki pimleri bakırdan yapabilirsin. Kolay gelsin.

[MustafaV]

Sefa Hocam çok teşekkür ederim. Forumda paylaşma sebebim sadece övgü almak değil, bu eleştirileri de görmek. Başından beri gelişmemize katkı sağlayan hep sizlerin eleştirileri zaten. Bu nedenle eleştiri içeren yorumları daha çok seviyorum açıkçası.

Pimleri değiştirmeye kesin karar vermiştim, namluya da bakayım hocam. Daire testereyi bitirdim kullana kullana ama aynı kalınlıkta bi malzemeyle yaparım artık. Kapakları bu derece sevmenize sevindim, namluyu da genel olarak beğenilen bir şey yapabilirsem daha bi seveceğim, mutlu olacağım iş çıkar demek ki.

Pirincin bu davranışını genel olarak daha gevrek bir malzeme olmasına bağlamıştım. Hiç aklıma gelmemişti yumuşatmak. Hep yaşadığım sıkıntıydı, çok iyi oldu bu detay hocam. Bakırın genel olarak o kırmızıya çalan görünümünü sevmiyorum, yakışmayacağını da düşünmüştüm. Aslında 3 mm karbon malzeme bulsam pimleri de onlardan yapasım vardı da, eski çiviler haricinde bulamadım, onlara da güvenemedim.

[LaManchaliDonEmre]

Abim ellerine sağlık, pimler için körelmiş veyahut kırılmış matkap uçları kullanılabilir mi acaba ?

[MustafaV]

Teşekkür ederim Emre. Kırılan matkap uçlarını test aşamasında kullananlar gördüm. Uçlarını da biraz sivrilterek özellikle yaya takılan son pimde deforme olmadan yayın gerginliğini de alıyor. Mekanizmanın yanaklar kapatılmadan kontrol edilmesinde iş görüyor. Benim şimdiki yaptığım gibi şişirme yapılmayacaksa kullanılabilir sanki. Çakı ile ve matkap uçları ile daha çok haşır neşir olmuş olan ustalarım varsa bilgilendirme yaparlar.

Bu arada körelmiş uçları böyle işlerde kullanmamak lazım, iyi kötü bileme yapmayı öğrenmek hayat kurtarır. Kardeşim çok güzel bileme yapar, ben beceremiyorum, öğrenmeyi çok istediğim bir yetenek açıkçası. Kırılmış uçları bile kurtarıyor böylece.

[sefaçabuk]

Mustafa, çiviler zaten düşük karbonlu malzemeler, kapak pimlerinde kullanabilirsin, her türlü şişirme vs işlere de yatkındır. Pivot olarak Emre nin söylediği eski bir matkabın kuyruk kısmı kullanılabilir, matkaplar genel olarak HSS malzemedir ama kuyrukları yumuşaktır.

[MustafaV]

Hocam ben yayın baskısına da dayanamazlar mı acaba diye düşünerek kullanmaktan çekinmiştim. Neyse çakı, bıçak gibi değil nasıl olsa, her zaman bunları değiştirmemiz mümkün. Deneme yaparız.

[sefaçabuk]

Hocam ben yayın baskısına da dayanamazlar mı acaba diye düşünerek kullanmaktan çekinmiştim. Neyse çakı, bıçak gibi değil nasıl olsa, her zaman bunları değiştirmemiz mümkün. Deneme yaparız.

Dayanır hiç bir şey olmaz.

[Şeref Acar]

Mustafa tebrikler eline sağlık.

Büyük level atlamışsın bravo. Eleştiri için Sefa hocama katılıyorum.

Bu çakı işinde el üretimi bir şeyler yapıyorsan basit tasarımlar her zaman başarıyı artırır. Bu konuda da basitin en üst klasmanı, klasik amerikan çakılarıdır (tasarım olarak söylüyorum işçilik kalitesi yapan ustaya kalmış). Örnek olarak Case markasını vermek istiyorum. Onlar genelde balçaklı yaparlar biz istersek balçaksız da yapabiliriz.

Namlunun açıları bantta vermekte zorlanıyorsan eğe rampasında düzeltmeleri yap, sonra da sert (mümkünse metal) takozla perdah.

Çakı namlusu için söylüyorum dışbükey hiç iyi bir görsel vermez.

[MustafaV]

Şeref ustam çok teşekkür ederim.

Eleştirileri dikkate aldım, arada başka bir iş çıkardıktan sonra tekrar buna döneceğim İnşallah. Üst üste haftalarca aynı işte çalışmak maalesef "işi bitiremedim" baskısı oluşturarak hata yapmayı artırıyor.

Case sitesini inceledim, farklı tipte çakıları var. Liner lock da var, frame lock da, slip joint de. Senin Amerikan çakıları olarak bahsettiğin hangi tasarım tam olarak ustam?

Makinenin dayaması bozuldu gitti. El yapımı iş o kadar oluyor işte. Bantla kaba + serbest elde eğe ile açıları koruyabiliyorum da işte bunda baktım çakı çalışıyor heyecanla böylece yapıverdim. Şöyle gösterişli bir namlu deneyeceğim buna becerebilirsem bakalım.

[Ersin Özdemir]

Genel olarak eline sağlık çakı yapmak bana göre bıçaktan daha zordur. Sefa hocama katiliyorum pimler ve namlu daha özenli olsa mükemmel olur, mesela namlu otantik bir tantoo gibi ama yinede eline koluna sağlık

[MustafaV]

Ersin ustam sağ olasın.

Denemek niyetimde vardı, başardım şükür. Gerçekten bıçaktan daha zor ama orada herkes haklı.

Namluyla ilgili planım var, bu da seçeneklerim arasındaydı hatta. Bir kaç çizim, deneme ile bir şey çıkartırım bakalım.

[Şeref Acar]

Genel olarak bu tip, aslında çok örnek var. Bizim sürmene çakılarının tipinde olan çift ağızlılar, daha çok ağızlı Turkish clip namlulular vs.

Malzeme ve işçiliğe takılmayın, ben tasarımdan bahsediyorum.

Yukarıdaki resim bladegallery sitesinden alıntılanmıştır.

[MustafaV]

Anladım Şeref ustam. Ben kilit sisteminden de bahsediyoruz sanmıştım. Bu da sırttan kilitli ama odak noktası tasarım, anladım şimdi.

Direkt çakı üstüne gitme gibi bir niyetim yok fakat çakı da zevkli işmiş. Tekrarlarında bu önerileri dikkate alacağım. Teşekkürler.

[Şeref Acar]

Maden buldum.

South Texas Slipjoint Cartel
İnstagram hesabı. Çakı aleminin Caleb Royeri gibi bişe.

[MustafaV]

Hey Maşallah, ne güzel instagram hesabı o öyle. Gözüm kaldı 

Ben de çakıyı yapmadan önce "Inmyshed" isimli Youtube kanalını bolca izlemiştim. Çok açıklayıcı ve sade videoları var. Baya faydası olmuştu, yapacaklara da olur.

Kanal: https://www.youtube.com/@Inmyshed

[Şeref Acar]

Hey Maşallah, ne güzel instagram hesabı o öyle. Gözüm kaldı 

Ben de çakıyı yapmadan önce "Inmyshed" isimli Youtube kanalını bolca izlemiştim. Çok açıklayıcı ve sade videoları var. Baya faydası olmuştu, yapacaklara da olur.

Kanal: https://www.youtube.com/@Inmyshed

Bahsettiğin eleman güzel işler çıkarmış. Videolar da detaylı anlatımlı. Gayet iyi bir kanal.

Sabit namlu olarak ülkemizde iyi bıçaklar üretiliyor. Çok beğendiğim ustalar var sabit namlu çalışan.

Ancak konu katlanır namlu olunca bayağı geri kaldığımızı görüyorum. Bizim katlanır namlu konusuna bakarsak ne kadar az çakının olduğunu görebiliriz. Sabit namlu öyle mi?

Çakının işçiliği diğerine göre en az üç kat daha uzun. Bunun da etkisi var tabi.

Bir slipjoint çekti canım, çift ağızlı. Olsa da odun yontsak.

[MustafaV]

Şeref ustam bence bunun sebebi çakıya dair olan algı. Yaşı nispeten ileri olanlar eski tip kilitsiz, linersiz çakıları gündelik bütün işlerinde kullanabileceği, cebinde taşırken rahatsız etmeyecek, Mehmet hocamın tabiriyle hem hayvanın çıbanını patlatacak, hem tırnağını kesecek, hem tarladaki salatalığı kesecek şekilde bir araç olarak görüyor. Daha albenilisine gerek olmuyor onlar için. Bizim yaşlarda olanlar da çarşı-pazarda satılan, 15-20 liraya aldığımız otomatik mekanizmalı, sustalı, gösterişli ve ucuz bir aksesuar olarak görüyordu gençken-çocukken. Bu grup için de kalite algısı çok mühim değildi.

Açıkçası ben hobi olarak baktığım için fiyatları hiç bilmiyorum fakat çakının daha pahalı olacağı aşikar. Nasıl ki eskiden bıçaklara verilen fiyatlara daha çok tepkiyle karşılaşırken şimdi milletin kafasında oturdu yavaş yavaş, çakıda da zamanla bu olacaktır sanırım. Ama tabi bunun için de yine sabit namludaki istikrar ve iş yoğunluğunun çakıda da olması lazım gibi. Tam kültürün oturması zaman alacaktır sabit namluda olduğu gibi bence.

Yap da gözlerimiz bi şenlensin ustam hazır bayağıdır da iş gelmiyorken.