Çok keyifli bir toplaşma oldu. Bol muhabbet, bol üretim, bol keyif oldu. Tüm gelen arkadaşlara çok çok teşekkür ettim, artık sıkılmışlardır ama ben yine de içimden geldi, bir daha edeyim. Önceden hazırlıklar yüzünden kesinlikle zahmet filan olmadı arkadaşlar, tam tersi hepimiz için keyifli bir değişiklik idi.
Kişisel tespitimi de yapayım, Cumartesi yemekten sonra eski kılıcı düzeltmek ve eğeleri yumuşatmak için Sefa ustamız propan ocağın başına geçtiğinde, "hadi arkadaşlar hazır ocak sıcakken ısıl işlemleri de yapalım" demesi ve bunun üstüne herkesin canla başla bıçakları yetiştirmeye çalışması tam anlamıyla etkinliğimizin tepe noktasıydı.
Önce teker teker kişileri tanıtalım:
Cuma günü Emin ilk gelenimizdi, ama ondan önce çuvalla profil ve yarı bitmiş bıçakları kargoyla geldi (tabii uçakla gelmek biraz sorunlu olabilirdi onlarla

) Kendisi sıkı çalışma azmine sanırım bu etkinlikle geri kavuşmuştur. Etkinliği açan ve kapatan kardeşimizin stajyer havasında temiz önlüğü ile atölyede tam konsantre kendi bıçaklarıyla uğraşmasının anlık görüntüsü hep aklımda kalacak. Umarım gizli kabzalara duyduğun nefret ilerde azalacaktır

Hemen ardından Sefa ustamız ve Necdet Abimiz geldiler. Sefa Ustamızı ben Tatara etkinliğinden beri hepimizin yükünü çeken kaldıracın destek noktası gibi görüyorum. Kılıcına hayran kaldık, her konudaki bilgisiyle ve olaylara kendi usulünde yaklaşımıyla iyi ki buradaydın ustam.
Necdet Abimiz o suskun ve ağırbaşlı görüntüsünün ardındaki sıcak, içimizi ısıtan gülümsemesini esirgemedi. Alçak gönüllülüğün ne olduğunu bize hatırlattın. Sadece "balıklar" şaheserinle bile hepimizi hayran bıraktın, özleneceksin ustam, umarım bu internet orucunu yakında bırakırsın da seni ve eserlerini daha yakında bulabiliriz...
Ardından Ertuğrul ve İsmail Abilerim akşama doğru geldiler sağ olsunlar. Çok güzel bir Akşam yemeğinde tanışma fırsatımız doğdu. Keyifli sohbetleriniz ile hoş geldiniz. Ertuğrul Ustamız kısa zamanda ulaştığı gelişmeyi gözler önüne seren bıçaklarını sergilerken özellikle yaptığı mükemmel turuncu mikartası ve güzel laminasyonlarıyla şahsen beni çok kıskandırdı, neyse ki bir iki laminasyon denemesini rüşvet olarak bıraktı da kendini affettirdi

İsmail Abimiz çok güzel çalışmaları ile hepimizi şaşırttı. Ülkemizde bu sanatın tozunu yutan ve iflah olmaz bağımlısı olanların tamamını forumdan bildiğimiz ön yargısına yanlış olarak kapıldığımı burada farkettim. Çalışmaları arasında özellikle güzel lamine gizli kabza kuyrukları ve güzel kılıf çalışmaları aklıma yer etti.
Akşam Hasan Hüseyin geldi, Emin gibi çok çok tatlı ve zarif bir insan kendisi, sanatçı kişiliği her şekilde her davranışından belli oluyor (Klonlama olabileceğinden bir süre şüphe etmedim değil

). Kendisi aslında Bodrum'da kültürel-felsefi turizm yapmayı istemesine rağmen Cumartesi bizimle kalması çok güzel oldu. Empatisi sonuna kadar açık; birimiz yorulduğunda, bişeye ihtiyacı olduğunda bunu hemen sezip yardıma gelmesini hiç unutmayacağım.
O gün son olarak Tolga yorgun argın geceleyin geldi. Kendisinin sünger gibi absorbe eden dikkati kesinlikle beni çok etkiliyor onu tanıdığımdan beri. Sadece bu sorgulayıcı ve içselleştirici gözlemci yapısı dikkat çekmiyor, aynı zamanda yaşının kat be kat üstünde sahip olduğu olgunluk ve bıçaklarındaki mükemmellik arayışındaki dirayet de son derece etkileyici. Bir çocuğum olsa idi çocuğumun tüm öğretmenlerinin Tolga gibi olmasını isterdim.
Balıkçı Cumartesi sabah geldi, iyi ki de geldi. Murat arkadaşımız güzel bıçakları dışında çok değerli bezeme bilgisi ve tecrübesini de bizimle paylaştı. Eminim ki masa başında oturup uzun uzun asit indirme tekniğinin ince detaylarını keyifle, hiç sıkılmadan bizimle paylaşması hepimiz için çok güzel bir artı değer olmuştur, hatta çok kişinin kafasında bişeyler harekete geçti emnim.
Nebil abi de o gün geldi, hoş sohbeti ve güler yüzünü eksik etmedi sağolsun. Gerçekten çok ihtiyacım olan 220 kum zımparaları tam zamanında çıkardı ortaya

Yakında çalışmalarını bol bol göreceğimizi sanıyorum ...
Mürsel ve Mustafa da o gün gelenlerdendi. Mürsel arkadaşımız bu sanata aşkını sadece mükemmelleştirmeye çalıştığı bıçak formunu tekrar tekrar yılmadan çalışması ile ya da bu konuda defter sayfaları dolusu kafa patlatması ile değil, ihtiyaç duyduğu bilgi ve deneyim anlamında sorduğu soruları, tüm bu işi az çok ustalık düzeyinde yapan herkese açıkça duyduğu hürmeti ile de belli ediyordu. Ayrıca ilk kez denemesine rağmen bant zımparada olduka iyi sonuç alması da dikkat çekiciydi.
Mustafa arkadaşı ile geldiği bu etkinlikte çok ilgili ve meraklı duruşuyla sanki bundan sonra bu işlerle uğraşacak yeni birinin müjdelerini veriyordu

Çok sevdiği ve üstüne titizlendiği arabasının bir parçasını burada sahilde, ben ve balıkçı ile yaptığı deniz kaçamağı sırasında bir okaliptüs ağacının dibinde bırakmasına rağmen umarım bu etkinliği hoş hatırlayacaktır...
Abdurrahman Ustamız Pazar günü geldi. Çok şükür hepimizle çok değerli bilgilerini paylaşma imkanı oldu. Kılıç yapımı, kılıç kını hakkındaki ve ustura geometrisi konusundaki engin bilgilerini hiç sakınmaması hepimiz için büyük kazanım oldu eminim. Ayrıca çok sevgili eşi ve iki tatlı oğlunu tanıma şansımız oldu.
Tabii bu etkinliğin asıl düzenleyicileri aşkım Nesrin, sevgili Babam Ömer ve herşeyin mimarı, titiz planlaması ile hepimizin keyifli ve tasasız etkinlik yaşamamızı olanaklı hale geiren canım Annem Türkan’a hemen yanı başımda olmalarından dolayı çok rahatlıkla teşekkür etmekteyim

Daha nice toplaşmalara umarım !