Geçmişte anlayabiliyordum arap dünyasının ortasında sıkışmış bir avuç yahudinin paranoyak davranmasını, ama zamanla davranışlarının paranoyaklık değil manyaklık mertebesinde olduğunu farkediyorum. 2. Dünya savaşından sonra ipini Amerikanın çektiği dünya siyasetinin Berlin duvarının yıkılmasından sonra tamamen tek başlı olması tüm dengeleri Amerika-İsrail tekeline geçmesinin yolunu açtı, bu Çin-Rusya bloğunun bu kriz döneminden sonra daha palazlanması ile umarım bir denge sağlanır, yoksa "Veto" gücünü elinde tutan Amerika ve arkasındaki yahudi lobisi istediği gibi at koşturacak... Önemli olan dürüstlüğü ve iyi niyeti koruyan bölgedeki tek ülkede yaşadığımızı farketmemiz, diplomasimizi yerle yeksan etmeden 1920'lerde yapabildiğimiz Lozan kararlılığını yine bu dönemde koruyabilmemiz. İnsanlık dışı olaylar sadece İsrailde değil, tüm dünyada oluyor, güçsüz olduğun sürece de tüm Emperyalist güçler seyirci kalıyor (Eğer bir zarar görmüyorlarsa), Flistin'e ya da Bosnaya seyirci kalan Emperyalizm, Somali, Afganistan ve Irak'a hemen müdahale etmeyi gerek duydu, neden sadece din konusu değil, jeopolitik ve doğal kaynak yarış bunu gerektirdiğinden. Bu yarışın ortasında tüm kaynaklarımızı kaybettiğimiz, üretimimizi hızla yabancı şirketlere kaptırdığımız, özelleştirme ile ülkemizin değer üreten tüm tesislerinin ona buna yok pahasına satıldığı bir dönemden sonra, gelecekte çok kolaylıkla bir Bosna ya da Filistin haline Türkiye'nin de dönüşebileceğinin farkında olmalıyız....