Emin ne güzel soru

Maalesef bunu cevaplamak için fazladan 3-5 saatim yok
Ancak basit bir çeşitleme yapayım:
Su çelikleri: Sadece suda sertleşebilen (ya da çok hızlı yağda) çok düşük alaşımlı, yüksek karbonlu çelikler. Manganes miktarı çok düşük olduğundan çok sığ sertleşirler, eğe çelikleri (W1-W2 gibi) genelde bu tip çeliklerden yapılır. Mükemmel sertliklere ulaşırlar, sığ sertleşebilirlikleri yüzünden geleneksel Japon çeliklerine en yakın çeliklerdir. Bu çeliklerde mükemmel hamon yakalanır. Aslında 1095 çeliği bu grupta sayılır.
Karbon çelikleri :
CK kodlu olanlar (CK67 gibi), AISI 10XX serisi (1095, 1045 gibi). Bunlar paslanmaz değil, tam tersi. Bunların hepsi dövülebilir, normalizasyonla adam edilebilir, hepsi bir sıvıda soğutma ister. Çok esnek bir yapısı vardır çoğunun, yüksek sertlik ya da yüksek darbe dayanımı filan, herşey mümkündür. Kolay paslandığından ortalama ağız tutuşu olduğundan vs. daha yüksek alaşımlar kullanılabilir...
Yağ çelikleri: O1 gibi ünlü çelikler, daha bir sürü çelik bu gruptadır aslında. Çok aşırı hızlı soğutma gerektirmeyecek şekilde içinde krom gibi alaşım elemanları vardır, ama çok değil. Bu yüzden paslanmaz değildir, ancak karbon çelikleri kadar da hızlı paslanmaz. Isıl işlemleri daha yavaş olabildiğinden boyutsal deformasyona daha dayanıklıdırlar, yani bunlardan yptığınız bıçaklarda karbon çeliklerine göre daha az bükülme, yamulma sorunlarıyla karşılaşırsınız, çünkü yavaş yağda bile sertleşebilirler. Oldukça iyi darbe dayanımına sahiptirler genelde...
Hava çelikleri:
Yüksek alaşımları yüzünden kolaylıkla havada sertleşirler, yani su verme ısısına çıkarıp (östenitleme) havada kendi halinde soğuttuğunuzda tam sertliğe ulaşırlar. Bu tip çelikler aynı zamanda plakalar arasında sıkıştırılarak sertleştirilebildikleri için nerdeyse hiç boyutsal deformasyon olmaz, çok ince ağız kalınlıklarında kolaylıkla su verilebilir. Ancak yüksek alaşım elemanları nedeniyle diğerlerinden genelde daha yüksek sıcaklıklarda su verilir, bu yüzden çok fazla karbon kaybına uğrarlar, bundan dolayı da vakumlu artamda ya da havadan izole bir şekilde su verme ısısına çıkarılması gerekir. D2, A2 ve 440 serisi gibi çoğu paslanmaz çelik bu gruba girer. Çok değişik özelliklere sahip olabilir çelikler, mesela D2 çok iyi aşınma direncine sahipken, A2 çok çok iyi darbe dayanımına sahiptir, D2 çok büyük karbidleri nedeniyle polisaja-parlatmaya uygun değilken 440 serisi mükemmel parlaklıklarda olabilir. Bu tip çeliklerin mutlaka elektronik kontrollü fırınlarda su verilmesi gerekir çünkü içindeki alaşım elementlerinin yapıya su verme ısısında dağılması çok zaman alır...
Toz metalurjik çelikler: Adı üstünde, önce atomize edilen çelik eritilir toz halindeyken ve öyle haddelenir, bu sayede çok küçük tane büyüklüğü olan, homojen dağılmış karbürleri olan bir çelik elde edilir. Bu tür çeliklerin en büyük handikapı çok pahalı olmasıdır. Havacılıkta ve hassas makinelerin yapımında bu tür çelikler kullanılır. Mükemmel ağız tutuşları vardır. Alabildiği keskinlik göz kamaştırır. RWL-34, CPM kodlu bir sürü çelik bu tiptir. Hava çeliklerindeki gibi içeriğine bağlı olarak çok farklı özelliklerde olabilirler.
Yay Çelikleri: En ünlüsü 5160. Bunun dışında bir sürü çelikler vardır. Adı üstünde, esneklikleri ile ünlüdürler. Çoğu yağ çeliğidir, ağız tutuşları eh, şöyle böyledir, ancak büyük bıçaklarda harikalar yaratabilirler. Büyük kılıç yapmayı düşündüğünüzde ilk aklınıza bu tip çelik gelmeli...
Yüksek Hız çelikleri: Hem ağız tutuşunu hem de darbe dayanımını optimumda birleştiren çelikler. İçeriğindeki yüksek oranda, kobalt, tungsten, molibden gibi elementlerden dolayı yüksek sıcaklıklarda menevişi kaybolmaz. Bu yüzden işlenmesi tam bir baş belasıdır, ısıl işlemi deveye hendek atlatmakla eş anlamlıdır. Bunlarla boğuşmayı göze alan bıçakçılar vardır, önlerinde saygıyla eğilirim ama ben almayayım, zımpara pahalı bir malzeme

Darbe çelikleri: "S" kodlu çelikler mesela, bu çeliklerin adı üstünde darbe dayanımı süperdir, bunların da ısıl işlemi ve şekillendirmesi baş belası olabilir. Büyük bıçaklar için en iyi - ancak işlenmesi en zor tercih...
Gelelim bıçağımızda ne kullanacağız sorusuna:
Binlerce çelik türü var, hepsine hakim olmak mümkün değil. Ancak bir bıçak sanatçısı öncelikle kullandığı çeliğe hakim olmalı. Bir çeliğe alışıp onda ustalaştıkça o çeliğe takla attırabilir. Çoğu tanınmış usta tek bir çelikte karar kılar ve onu sonuna kadar kullanır. Mesela D2 gibi yüksek aşınma direnci, düşük darbe dayanımı olan bir çelikten kılıç bile yapan olur ve bu kılıç hakkıyla mükemmel olabilir. Önemli olan çeliğin huylarına hakim olmak. Genel geçer bir kural: %0.5 - 0.6 ve üstü karbon oranına sahip her türlü çelkten bıçak olabilir. Bazı büyük bıçak ve kılıçlarda %0.4 gibi düşük oranlarda çelikler bile iş görebilir. Ancak bir konuya daha değinmeliyim: Antik zamanlardan günümüze kesici silahların ve aletlerin çoğu yüksek karbonlu çelikler kullanılarak yapıldığına parmak basmalıyım. Bıçak öncelikle kesmek içindir ve kesme işinin çoğunu karbon oranına börçluyuz. Wootz-bulat-pota çeliklerinin yüz yıllarca ortalama karbon oranı %1.5 - %2 arasında idi. İşlemeye ve ısıl işleme hakim olanlar için karbon oranının yüksek olması her zaman avantajdır. Yüksek karbonlu çeliği sırtta yay menevişi ağızda düşük menevişle esnek ama çok yüksek ağız dayanımlı bir alete dönüştürebilirsiniz, ancak düşük karbonlu çeliğe verebileceğiniz sertlik sınırlıdır. Bu yüzden bıçak yaparken ilk dikkat edeceğiniz şey çeliğinizde yeterince karbon var mı sorusunu cevaplamak olacaktır. Bu çelik 1060 gibi ortalama bir karbon seviyesi olabilir, bu oranla çıkabileceğiniz sertlik ve bu sertlikte kırılgan olmaması limitlidir. Bu yüzden küçük ve yüksek keskinlik isteyen bıçaklarınızda mümkün olduğunca yüksek karbon seçiniz, örneğin 1060 yerine 1070 daha iyidir.
Eğer bol su altında olacak bir bıçaksa veya bakım yapılmaycaksa paslanmaz çeliklere yönelmek mantıklı olabilir, ya da en azından %12 gibi yüksek krom oranıyla D2. Bu çeliklerden ülkemizde fazla seçenek yok. 440 sersinin en düşük karbonlu ve en düşük aşınma dirençli versiyonu olan 440A ve bunun kadar ortalama kalitede olan 420 serisi çelikler kolayca bulunmakta. Ancak bunun yerine yine ülkemizde bolca bulunabilen D2'ye yönelmenizi tavsiye ederim. Ağız tutuşları ve dayanımları karşılaştırılamaz bile...
Eğer dövme iş yapıyorsanız su çelikleri, karbon çelikleri veya yağ çelikleri gibi alaşımsız ya da düşük alaşımlı çeliklere yöneliniz.. Bunların dövülebilirlikleri iyidir, hata götürürler. Üretim açısından çok fazla esnekliğe sahip olursunuz. Bunun dışında yay çelikleri de dövme ile şekilllendiirlebilir...
Bıçak yapacaksınız, ancak bıçağın olabilecek en iyi çelikten olmasını istiyorsunuz. Bu işin en zor kısmı en iyi çelik diye birşey olmadığının ayırdına varmaktır. Bir başkası mesela müthiş pahalı CPM3V gibi canavar bir çelikle bıçak yapmış olsun. Eğer ısılişleme ve bıçak geometrisine yeterince hakimseniz sizin 1070 ile yaptığınız bıçak, çeliğe yeterince hakim olmayan birisinin yaptığı 3V bıçaktan çok daha iyi performans gösterebilir.
Herşey şunda bitiyor: İstediğiniz sertliğe çıkabilecek kadar karbonu olsun çeliğin, bu sertlikte de kırılgan olmasın. Örneğin 440B gibi bir çelikle 61 HRC sertliğe çıkabilirsiniz ancak bu serlikte ağız çam gibi dağılır bu bıçakta. Halbuki 1095 gibi bir çelikte bu sertlik makul bir sertliktir, hatta daha yüksek sertliklerde bile 440B'ye fark atar.
Yeterince karbonumuz var ve istediğimiz sertliğe getirecek kadar ısıl işleme hakim olduk, unutmayın ki
çelik değil geometri keser. Kağıt bir ustura kadar keskindir aslında, ya da bakır bir levhayı keskinleştirip traş olabilirsiniz. Bir bıçakta önemli olan mümkün olan en makul oranda ağız kalınlığı ve ağız açısı kombinasyonunu yakalamaktır. İyi işlenmiş, dikkatle şekillendirilmiş, profili ve kabzası dikkatle tasarlanmış, ağırlığı ve ağırlık merkezi dikkatle saptanmış ve uygulanmış bir bıçak çeliğinden bağımsız bir şekilde kaliteli bir bıçaktır. Benim için çelik ekstradır, bıçağa karar verdikten sonra elimdeki çeliklerden birini bu işe uygun görürüm. Öncelikle sorum şu olur: Hamon istiyormuyum / döverek mi şekillendireceğim? Bu soru olumluysa karbon çeliklerinden birisini seçerim. Büyük bir bıçaksa elime yani geçen 1060'ı veya taner'in yolladığı 1075'i seçerim (daha kullanmayışım bundan dolayı), orta büyüklükte bir av bıçağı için 1095 ilk tercihim olur. Küçük veya hançer gibi darbe görmeyecek bir bıçakta UHB26C çeliğimi işe koşarım.
Paslanmazlık istiyorsam bütçeye göre ya RWL34 ya da AEBL stoğumu kullanırım. İki çelik arasında RWL34'ün AEBL ile arasında pek bir fark yok bana göre, ancak RWL34 çok daha uzun süre ağzı koruyacaktır, daha dayanıklı olacaktır darbelere ve daha düşük ağız açılarını kabul edecektir. Eğer ortalama bütçeye hitap edecek bir mutfak bıçağı ise RWL kullanmam AEBL kullanırım, sonuçta RWL çok pahalı hale getirecektir bıçağın son fiyatını....
20-25 santim namluya kadar paslanmazlık istemeyen ancak yüksek ağız tutuşu ve az bakım isteyen bir bıçak düşünüyorsam ilk aklıma gelen D2 stoğum olur. Bu çelik ilginç bir şekilde dengede bir çelik. Ne çok kırılgan yüksek sertliklerde ne de çok esnek. Arada bir noktada. Ne paslanır ne paslanmaz. Bir önemli özelliği de körken bile kesebiliyor, acaip bir özelliği de bu. Bu yüzden büyük mutfak bıçaklarında bu çeliği kullandım. Ne hızla paslanıyor ne de kolay kolay köreliyor. Ancak krelse de sizi yarıda bırakmıyor, devasa karbürleri testere bibi kesmeye devam ediyor...
Ancak bazı özel işlevler oluyor ve o işi görecek bıçak mutlaka belli bir tip çelik istiyor. Örneğin bir dağcı kazması için kişisel olarak ne yapar eder "S" serisi bir darbe çeliği kullanırdım. Bu alet taşa çarpsa bile ağzının hiçbir şekilde bozulmamasını gerektiriyor ve bu özellil dağcının hayatına denk olabilir. Bu tip durumlar olabiliyor. Mesela dalşıç bıçağı için tuzlu suya yüksek dayanımı olan bir malzeme seçmek gerekir. Bunun gibi durumlar dışında elinizde bir bıçak çeliği tipi bile olsa, geometrisine sahipseniz bıçağın, çelikğin de ısıl işlemine hakimseniz çok özel bir durum olmadıkçe bu çelikle her tür bıçak üretebilirsiniz, çok da iyi olur.
Bu açıdan kukri sorunun cevabı: Büyük ve bol darbe görecek bir bıçakta yay çelikleri ya da orta karbonlu 1050-1075 arası çelikler uygun olurdu.
Tanto için en uygunu demir cevherinden kendin eriterek %1.5 gibi bol karbonlu alaşımsız bir çelik yapmın vr bunu kullanman olurdu

Ancal yapamıyorsan en azından hamon alacak bir karbon çeliği kullanman en güzeli. Hatta dövme imkanın varsa dişlerini tamamen temilediğin büyük bir düz eğe içok mükemel bir deneme olurduç Bunların dışındaki çeliklerden olmazmı? Olur. Belki hamon olmaz filan ama en azından şöyle %0..6 ve üstü olsun kullanacağın çelikte...