Bıçak Sanatı - Forum

Gardiyan Arılar

Berke Boyacı

Gardiyan Arılar
« : 23 Ağustos 2010, 20:19:05 »
Arılar Tutuklayıp Hapsediyorlar


Kovandan bal çalmaya çalışan böcekler öldürülemezlerse tutuklanıp hapsediliyor.

Popüler bilim dergisi Nature'un internet sitesinde yayınlanan bir haber, balarılarının organize sosyal hayatlarına yeni bir boyut kazandırdı. Güney Afrika balarısını inceleyen bilim adamları arıların kovanlarını ve bal stoklarını asalaklardan korumak için akıllı bir çözümle donatıldıklarını ortaya çıkardılar.

Almanya'nın Martin Luther Üniversitesi'nden Peter Neumann ve meslektaşları 57 gün boyunca Güney Afrika'da yaşayan bal arılarını incelediler. Gördükleri karşısında oldukça şaşırdılar. Arılar kovanlarına tecavüz edip, ballarını çalan kovan asalağı bir tür böceği (Aethina tumida) yakalayıp hapsediyorlardı. Uyguladıkları hapsetme politikası sayesinde asalakların kovana zarar vermesini başarılı bir şekilde önlemiş oluyorlar. Tecavüzle birlikte tam bir takım çalışması sergileyen bal arıları, asalak böceklerin önce etrafını kuşatıyor, onları kovanın bir köşesine sıkıştırdıktan sonra, etraflarını hemen donan ağaç sütüyle çeviriyorlar. Bir süre sonra hapsedilen böcekler açlıktan ölüyorlar.

Arıların hırsızları hapsetmekten başka daha etkili bir savunmaları bulunmuyor. Neumann bunun nedenini şöyle açıklıyor: "bu kovan asalağı böcekler birer tank gibiler, kalın zırhları onları arıların öldürücü iğnelerine karşı koruyor". İşte bu nedenle arılar için düşmanlarını hapsetmek tek akıllı çözüm olarak kalıyor.

Eğer asalak böceklerin sayısı fazla ise, hapiste bir mahkum ayaklanması kaçınılmaz oluyor. Ancak gardiyan arılar kısa süreli de olsa bu kontrol sayesinde vakit kazanmış oluyorlar. Kraliçe arıyı "bir an önce kovanı terk etmemiz gerek" diye uyaran gardiyanlar, arı larvalarının güvenli nakline fırsat tanımış oluyorlar.

Arıların kovanlarını, ballarını ve larvalarını korumak için böyle akıllı bir çözümü kendi başlarına geliştirmiş oldukları tabii ki iddia edilemez. Şüphesiz bal üretmeyi ve o kusursuz petekleri sonsuz akıl ve güç sahibi Allah'tan gelen ilham ile yapabilen balarıları, düşmanla mücadelede de aynı Sonsuz Bilgi Kaynağı'ndan ilham almaktadırlar. İğnelerinin etkisiz kaldığı böyle zor bir durumda soylarının tükenmesi kaçınılmaz bir sondur, ama Yüce Allah'ın ilhamı ile hareket eden arılar uyguladıkları bu akıllı çözümle bu sorunu da çözmüş oluyorlar.   
Alıntıdır: http://www.populerbilgi.com
« Son Düzenleme: 24 Ağustos 2010, 02:57:43 Gönderen: Berke Boyacı »

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 48
  • *****
  • 9511
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #1 : 23 Ağustos 2010, 20:45:04 »
...
Arıların kovanlarını, ballarını ve larvalarını korumak için böyle akıllı bir çözümü kendi başlarına geliştirmiş oldukları tabii ki iddia edilemez.
...

 :-\
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

Berke Boyacı

Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #2 : 23 Ağustos 2010, 22:10:56 »
...
Arıların kovanlarını, ballarını ve larvalarını korumak için böyle akıllı bir çözümü kendi başlarına geliştirmiş oldukları tabii ki iddia edilemez.
...

 :-\
Galiba körüm :D

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #3 : 24 Ağustos 2010, 01:54:39 »
Çok bilimsel bir yazıyı burada paylaştığın için teşekkürler Berke, basit bir doğa bilgisinden yapılan çıkarım da müthiş, bilim felsefesinin dini felsefe ile çorba oluşu ibretlik olmuş  :D
« Son Düzenleme: 24 Ağustos 2010, 02:05:03 Gönderen: emrekipmen »

Kipmen Sanat web sitesi

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #4 : 24 Ağustos 2010, 02:07:56 »

Arıların kovanlarını, ballarını ve larvalarını korumak için böyle akıllı bir çözümü kendi başlarına geliştirmiş oldukları tabii ki iddia edilemez.

Nedenmiş idda edilemez miş? Arılar kaç yüz milyon yıldır dünya yüzeyinde evrim geçiriyorlar bir araştırsın arkadaşlar  >:(

Kipmen Sanat web sitesi

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 48
  • *****
  • 9511
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #5 : 24 Ağustos 2010, 08:45:47 »
İddia edeni imkan olsa keserdik biçerdik demeye getirmiyordur tabii. Yoksa...
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

emin albayrak

  • *****
  • 3909
  • Meslek: grafik tasarımcı - 1979
  • Yer: istanbul / üsküdar
Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #6 : 24 Ağustos 2010, 09:36:07 »
bence de yazının son kısmı biraz zorlayıcı olmuş... :o

"sonsuz akıl ve güç sahibi"nin işi gücü yok, arıların gardiyanlıkları ile mi uğraşacak? o sadece insanlara dikkat kesilmiş durumda, arıların olayı evrimdir.  ;)
testinin içinde ne varsa, dışına da o sızar...

www.instagram.com/mim_emin/

nemoya

  • *
  • 2
  • Meslek: emekli
  • Yer: kütahya
Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #7 : 24 Ağustos 2010, 10:46:48 »
bence de yazının son kısmı biraz zorlayıcı olmuş... :o

"sonsuz akıl ve güç sahibi"nin işi gücü yok, arıların gardiyanlıkları ile mi uğraşacak? o sadece insanlara dikkat kesilmiş durumda, arıların olayı evrimdir.  ;)



sonsuz akıl ve güç sahibinin
 nelerle uğraşacağına dair kendisine vahiy gönderdiği bir forum üyemizin olması ne mutlu ! 

muharip

  • ***
  • 133
  • Bilal 1977
  • Yer: Kocaeli
Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #8 : 24 Ağustos 2010, 12:18:45 »
Bence forumda insanların inançları ile alakalı konularda yorum yapılırken daha dikkatli olunmalı. Bu forumu forum yapan insanların bıçakla alakalı ilgileri. Ortak payda bıçak.

Bıçak dışındaki diğer konulara fazla girilirse bu özellik ve birliktelik kaybolur gibi geliyor bana. Ayrıca diğer konularla alakalı insanların bilgi ve görüşlerini paylaşacağı birçok platform bulunurken bıçak konusunda böyle bir şansımız yok.

Bu forumu takip eden, seven birisi olarak bu konuda işin moderatörlere düştüğü kanaatindeyim. Forumu ortak ilgi alanımız çevresinde tutamazsak bizim milletin tartışma ve görüş bildirme usulleri nedeniyle internette binlercesi bulunan o çorbalardan bir farkı kalmayacak. Şahsım adına bu duruma da çok üzülürüm.
Ustalık temkindir.

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 48
  • *****
  • 9511
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #9 : 24 Ağustos 2010, 13:24:11 »
Doğru valla. Ben de yorum yaptım ama böyle hassas konulara gerçekten girmemek özellikle adımın yanında bir yerlerde moderatör yazıyorken belki de gerekli de...

Kendi adıma din, siyaset ve futbol gibi düşünce, inanç vs. farklılıkların olabileceği ve bunlara saygı duymak gereken konularda fikir beyan etmemek kararı aldım.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

spyderCollector

  • ***
  • 2758
  • mehmet 1967
  • Meslek: mimar
  • Yer: Kocaeli
Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #10 : 24 Ağustos 2010, 13:42:35 »
muharip arkadaşıma katılıyorum.
Teşekkür Eylem  :)
« Son Düzenleme: 24 Ağustos 2010, 15:21:32 Gönderen: mehmet şentürk »
'' Kem Alat'la, Kemalat  olmaz ! ''

Berke Boyacı

Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #11 : 24 Ağustos 2010, 14:41:59 »
bence de yazının son kısmı biraz zorlayıcı olmuş... :o

"sonsuz akıl ve güç sahibi"nin işi gücü yok, arıların gardiyanlıkları ile mi uğraşacak? o sadece insanlara dikkat kesilmiş durumda, arıların olayı evrimdir.  ;)



sonsuz akıl ve güç sahibinin
 nelerle uğraşacağına dair kendisine vahiy gönderdiği bir forum üyemizin olması ne mutlu !
O üye benmiyim :)

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #12 : 24 Ağustos 2010, 14:46:40 »
1- Forumumuzun "Genel muhabbet" bölümü her türlü konuda tartışma ve paylaşıma açıktır.

2- Forum moderatörlerimiz özel yetki ve haklara sahip değillerdir, forumda herkes basit bir üye olarak düşünülmelidir. Forumumuz kurulduğu günden beri üst-ast ilişkisine karşı durmuş, bu tip üst çıkma denemelerine tavrını göstermiştir.

3- Forumumuz özgürdür, demokratiktir, tarafsızdır. Herkes istediği her türlü fikri ve düşünceyi forumun uygun yerlerinde paylaşmak ve konuşmakta özgürdür. Sadece genel yasal sınırlamalar ve adab-ı muhaşeret forumda paylaşılanda sınırı belirler (örneğin uyuşturucu satımı forumumuzda yasaktır, ya da küfür etmek, ancak bunlar her kesin özgürlüğü için olan yasaklardır)

Bu açıdan Eylem arkadaşımızın siyaset, din, politika konusunda suskunluk kararını garipsiyorum. Burada her türlü fikrimizi paylaşamayacaksak nasıl uygar, çağdaş olabiliriz. Fikirlerin paylaşılması, tartışılması kadar doğal birşey yokken bundan neden bu kadar korkar olduk ülkemizde...

Konu bence hassas filan değil. Bilim doğayı sistematik anlamaya çalışan bir yöntemler birliğidir, ölçülebilir ve tekrarlanabilir olgular bilimin konusuna girer, aynı arıların davranışları gibi. Bilimsel bilgi gözlem ve deney üzerinden elde edilmiş bilgidir. Bu bilgi üzerinden yapılan çıkarım yine bilimsel yöntemlerle, doğrulanabilen ve yanlışlanabilen bir halde başka olgu ve çıkarımlarla birleştirilir. Bilimsel bilgi inancın konusu olan dogmalarla ilgilenmez, bu konuda ölçülebilir ve gözlenebilir bir veri olmadığı için inanç sistemleri üzerinde çıkarım da yapamaz.

Dini inanç tüm herşeyi en doğru şekilde tanımladığı, anlamlandırdığı tezi üzerinden işler. Bu sistem ne üzerinde tartışmayı kabul eder ne de değişebilir. Doğrulanamadığı gibi yanlışlanamayan bilgiler kümesini kanıt olarak sunar. Bu yüzden bu  "idea"lar kişinin iç sorunsalı ile ilgilidir ve sadece kişiyi bağlar. Yani dini inanç kanıtlanamaz, yanlışlanamaz, bir dogmadır, ancak bilimsel teori kendi içinde yanlışlanabilir, gelişebilir, kanıtlanabilir nesnel bilgi ve çıkarımlardan oluşur. Bu yüzden dinsel dogma bilimsel bir gözlemin açıklanmasında kullanılamaz. Bunun adı da bilim olarak yutturulamaz.

Arıların davranışları üzerine yapılan bir deneyin sonuçlarının kırpılıp sonunda bir yaratıcı kuvvetin kanıtı gibi gösterilmesi en çok bilimsel emeğe yapılan bir saldırıdır. Bunun yanlış olduğunu söyleyenlere de "ama benim inançlarıma saldırıyorsun" demek, kusura bakmayın ama hiç de tutarlı bir davranış değildir.

İnanç sistemleri dünya üzerinde binlercedir, basit bir olgunun açıklaması dinsel açıdan bakılırsa dünya yüzünde binlerce değişik şekilde dinsel bakış açısıyla açıklanır. Arıları birisi Allah yaptı der, birisi Yahova, birisi Tao, bir başkası ise bir başka bişey yarattı diyecek. Dinsel açıdan arılara bakıp tartışmaya girişsek sonuç koca bir sıfır olur, çünkü din konuya dogmatik açıdan bakar, fikirlerde değişim olmaz, yanlışlanamaz. Bir arının davranışını ancak ve ancak onu dogmalardan sıyrılıp incelediğinizde anlamaya başlayabilirsiniz, yoksa dünya açıklanamaz bir koca bilinemez halinde, herşeyi şu yarattı bu yarattı diyerek gezinirsiniz. Tamam hadi o yarattı, iyi de o zaman bu koskoca beyini niye verdi bize. Bakıp bakıp, "açıklanacak bişey yok", gözlemek gereksiz", "aaa şu arılara bak naapıyorlar, yaratan pek güzel yaratmış" diyerek mi gezineceğiz illa ki? Arılardan bal elde etmeyi keşfeden ilk insan emin olun böyle düşünmemiştir.

Kipmen Sanat web sitesi

emin albayrak

  • *****
  • 3909
  • Meslek: grafik tasarımcı - 1979
  • Yer: istanbul / üsküdar
Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #13 : 24 Ağustos 2010, 14:58:29 »
bu konudaki ilk mesajımda bir parça ironi yapmak isterken şimdi "bu hamur çok su götürür" diyorum ve kenara çekiliyorum...
testinin içinde ne varsa, dışına da o sızar...

www.instagram.com/mim_emin/

Berke Boyacı

Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #14 : 24 Ağustos 2010, 15:01:29 »
Bir arının davranışını ancak ve ancak onu dogmalardan sıyrılıp incelediğinizde anlamaya başlayabilirsiniz, yoksa dünya açıklanamaz bir koca bilinemez halinde, herşeyi şu yarattı bu yarattı diyerek gezinirsiniz. Tamam hadi o yarattı, iyi de o zaman bu koskoca beyini niye verdi bize. Bakıp bakıp, "açıklanacak bişey yok", gözlemek gereksiz", "aaa şu arılara bak naapıyorlar, yaratan pek güzel yaratmış" diyerek mi gezineceğiz illa ki? Arılardan bal elde etmeyi keşfeden ilk insan emin olun böyle düşünmemiştir.

+1

muharip

  • ***
  • 133
  • Bilal 1977
  • Yer: Kocaeli
Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #15 : 24 Ağustos 2010, 15:47:45 »
Forumumuzun özgürlüğüne, demokratlığına, tarafsızlığına hiçbir sözüm yoktur. Zaten bu niteliklerinden dolayı bu forumdayım.

 Bu konuda yukarıda yazdığım ve moderatörlere iş düştüğü kanaatini belirttiğim yazı bende inançlarla dalga geçiliyor gibi bir his doğurduğu için yazılmıştır. Bu konular konuşulmasın, üstü kapalı kalsın diye bir teklifimde yoktur.

Forumun ismi bıçak sanatıdır. Bu foruma gelenler öncelikle bıçakla alakalı konular için gelmektedir. İnanç gibi hassas bir konu bizim insanımızın tartışma ve görüş açıklama usulleri dikkate alındığında forumu ortak nokta olan bıçak konusundan uzaklaştıracak ve forumda olan karşılıklı saygı ve diyaloğu zedeleyecektir endişesi taşımaktayım.

Bu nedenle bu konuda hassas olursak forumumuzun güzelliği korunacaktır düşüncesindeyim. Zira internette biraz dolaşılınca bu tür konuların konuşulduğu ortamların ne hale geldiği görülmekte.

Hayatım boyunca en sevmediğim şey keyfi dayatmalardır. Sırf bu dayatmalara karşı çıktığım için ömrümden bir seneyi kaybetmişimdir. Moderatörleri zikretmem dayatmada bulunmaları için değil belli kuralların konulması ve bir düzen getirilmesi amacıyladır. Bu forumun şu anda kaos halinde olmasından dolayı değil ileriye yönelik bir öngörü dolayısıyladır.

Din dediğimde özelde İslam'ı kastediyorum, düşünmeyi engelleyici dogmalardan ibaret değildir. Kuran'ı Kerim'in bir çok ayetinde tefekkür etmeyi, akletmeyi, düşünmeyi teşvik ve emretmiştir. Bu dinin Peygamberi ilim Çinde dahi olsa alınız tavsiyesinde bulunmuştur.

Bilimi tek temel dayanak olarak almak bilimi de bir nevi dogma olarak kabul etmektir. Bilim 5 duyuya dayanır bu beş duyu haricinde yollar bulunduğunda bilimin bu zamana kadar ortaya koyduğu herşey havada kalmış olur. Kaldıki biliminde açıklayamadığı anlam veremediği bir dünya mesele vardır.

Bilimin dinle uyuşmadığı hükmü de üzerinde uzlaşılmış, ortak kanıya varılmış, yanlışlanamaz bir hüküm değildir. Bilim ve din birbirini yok eden iki zıt değillerdir.

Bunları yazmakla daha önce yazdığım bu konulara girmeyelim içerikli yanıtlarımla çeliştiğimin farkındayım ama bu konularda yazdığım son satırlar olacaktır. İnanç, siyaset ve futbol konusu forumda şirazesinden çıkmaya ve forumumuzun kalitesini bozmaya yatkın konulardır diye düşünüyorum.
Ustalık temkindir.

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #16 : 24 Ağustos 2010, 16:25:35 »

 Bu konuda yukarıda yazdığım ve moderatörlere iş düştüğü kanaatini belirttiğim yazı bende inançlarla dalga geçiliyor gibi bir his doğurduğu için yazılmıştır. Bu konular konuşulmasın, üstü kapalı kalsın diye bir teklifimde yoktur.


Berke'nin yaptığı alıntıdaki çıkarımla dalga geçilmiştir bu doğru. Ancak inançla dalga geçilmemiştir. Yani mantık şu idi: "Doğada insan yapımı olmayan her türlü kompleks yapı, davranış" mutlaka başka bir güç tarafından yaratılmıştır, akıl bir tek insana mahsustur!. Bu tarz bir mantık doğadaki bir çok olgu ile çelişiyor, insanın ben merkezci bakış açısını yansıtıyor. "Dünya evrenin merkezinde, insan da dünyanın merkezindedir" şeklindeki Galileo öncesi ortaçağ mantığının bir yansıması. Aradan 300 yıl filan geçtikten sonra bile, bunun tersine milyonlarca keşif yapılmasına karşın bunlara gözünü kapatıp hala insanın merkez olduğunda ısrar eden bakış açısının bir yansımasıydı en yukardaki alıntı. Bence bu tip bir bakış açısına karşı durmak inançlara saldırı demek olmamalıdır, farklı düşündüğü için insanların halk önünde yakıldığı, hatta din tasavvurunda yoruma giden Hallac-ı Mansur gibileri işkencelerle öldüren mantık her türlü özgür insan eylemini kendi inançlarına saldırı olarak görmekte. İnanç kişilerin özelindedir, ve tartışmaya açık değildir derken bunu kastediyordum. Ancak nesnel yaklaşım açısı eğer bazı insanların inançlarını sarsıyorsa bu konuda herkesin susması, konuşmaması ve tartışmaması, fikir yürütmemesi ve en kötüsü merak etmemesi gerekir. Bunun sonu karanlık... Halbu ki ben Berke'nin alıntı yaptığı yazıda sadece şunu görüyorum: Bir kısım biyolog, zoolog arılar hakkında yıllarca süren gözlemler, deneyler yapmış ve bulgularını açıklamışlar. Bu tür bir bilimsel ortamın içinde daha önce bulunduğumdan basit bir bilimsel bulgunun bile nasıl yıllarca özverili çalışmadan, fedakarca emek vermekten, kütüphaneler dolusu bilgiyi özümsemekten geçtiğini biliyorum. Bu bilgiyi alıp, kırpıp çarpıtmayı, ne olursa olsun emeğe büyük bir saygısızlık olarak görüyorum. Bu konuda yapılan çıkarım üzerine tepkide bulunmak inançlara saygısızlık olarak algılanıyorsa kusuruma bakmayınız, ancak ben kimsenin inancı ile ilgili hiç bir saygısızlık yaptığımı düşünmüyorum. Her kim neye inanırsa inansın, ben kişinin hangi dine nasıl bağlı olduğuyla ilgilenmemekteyim,, benim inancım da kimseyi bağlamamalıdır. Sırf müslüman olmadığımdan, ya da farklı bir şekilde düşündüğümden dolayı başkalarının inançlarına saldırıyormuşum gibi görülmesi benim sorunum değildir...

Kipmen Sanat web sitesi

muharip

  • ***
  • 133
  • Bilal 1977
  • Yer: Kocaeli
Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #17 : 24 Ağustos 2010, 16:41:24 »
Emre Ustam  sizin saldırıda bulunduğunuzu düşünmüyorum. Genel olarak inançla dalga geçildiğini bunun olmaması gerektiğini söyledim.

Herkes fikrini beyan etmekte özgürdür. Her fikrin karşı tezi olacaktır, olmalıdırda. Ancak bu karşı tezi ileri sürme biçimine dikkat edilmesi gerekildiğini düşünüyorum.

Yazdıklarımda herhangi bir şahsı hedef almadım, fikirlerinize de saygı duyuyorum. Keşke hepimiz sizin gibi fikirlerimizin altını bilgi ve düşünce ile doldurabilsek.

Bu forumu ve özelde sizi seviyorum. Katılımcıların yardımseverliğini, nezaketini takdir ediyorum. Foruma giremediğimde sanki yıllar boyu müdavimi olduğum ve çok sevdiğim arkadaşlarımın bulunduğu bir ortama gidememiş gibi bir his oluyor içimde. Bu ortamın bozulmasına dair endişelerimi dile getirdim.
Ustalık temkindir.

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #18 : 24 Ağustos 2010, 16:55:19 »
Sağolunuz. Ben de aynen bu forumdaki tüm arkadaşlara karşı aynı hisleri besliyorum. Benim de tek derdim bu kadar güzel bir birliktelikte basit bir konuda medenice tartışmanın burayı yaralayamaması gerektiğini düşünmem. Yani ben de bazen saçmalıyorum, gelip sevdiğim biri bana "hey yavaş ol kardeşim, saçmalıyorsun!" demezse ben nasıl gelişebilirim ki? Bu forumda bu yüzden böyle bir bölüm düşünmüştük. Bıçak konuşmaktan sıkıldığımızda arada gülebileceğimiz, geyik yapabileceğimiz, ya da ciddi ciddi tartışabileceğimiz bir ortamın olması gerektiğini düşünmüştük. Ne sizin gibi medeni efendi bir insanın benim düşüncelerime karşı fikrini paylaşması ne de benim ciddi görünen gevezeliklerim bu foruma zarar verebilir. BıçakSanatı forumu bunlardan daha fazlasını kaldırabilir bence. Sonuçta hepimiz tek bir amaç için bir araya gelmiş bir topluluğuz ve bu forum hepimizin çocuğu....

Kipmen Sanat web sitesi

Ynt: Gardiyan Arılar
« Yanıtla #19 : 25 Ağustos 2010, 01:49:21 »
Forumda, birbirleriyle görüş ve bakış açısı farklılığı yaşayan insanlar bulunacaktır, bu doğaldır. Forumun genel çizgisinin bıçak ve buna bağlı gelişimler, paylaşımlar olduğu zaten hepimiz tarafından biliniyor. Bu forum aslına bakarsanız kuruluşundan beri çağdaş bir çizgide ilerledi, insanlar her ne konuşup paylaştıysa bunu her hangi bir “otorite” yargılamadı, bu anlamda forumun iç dinamiği zaten kendi kontrol sistemini kendi geliştirmiş oldu. Güzel de oldu kanımca.
Ülkemizde belli bir dönem sonrası toplumun genelinin depolitize edilmesinin ardından, Politika tüm toplum yaşamının içerisinde yanlış algılanır oldu. Tartışma kötü olarak algılandı.  Bilgisel/bilimsel temelsizlik, beraberinde tartışmalar içerisinde kavgaya neden oldu. Önceden var olmayan ama şimdilerde giderek yaşamımızın her alanına giren ( evrim tartışması vs gibi) dinle bilimin bağdaştırılması mantığı neredeyse yaygınlaştı.
Madem bu forumdayım bu konuda birkaç şey yazmayı da kendimde bir sorumluluk olarak görüyorum. Tartışmasını yaptığımız konu da dahil olmak üzere her olay kendi somut pratiği içerisinde değerlendirilmelidir. Gerçek ancak kendi somutunda özümsenip kavranılırsa anlaşılabilir bir çizgiye oturur. Pratikte araştırılan herhangi bir olayı değerlendirdiğimizde olayın dışına sapıp kendi öz eyleminizi hatta tüm dünyayı ya da bir başka şeyi bu işin içerisine katma yanlışlığına düşersek buna artık bilimsel yaklaşım deme şansını yitiririz, ve beynimizi bir başka otoritenin altına sokmuş oluruz. Ne yazık ki bu hem bilimi anlamada, hem bilgiyi almada bir yanlış, hem de bireyin kendi gelişiminde bir eksikliktir. Dinsel inanış bana göre başka bir şeydir ve bunu bilimsel bir araştırmanın her hangi bir yerine iliştirmeye çalışmak tüm düşünce sistemine bir önyargı kavramını oturtur. Konuda çok uzun yazılabilir ama kişisel görüşüm, ne bilimsel çalışmalara dinsel yaklaşımla, ne de dinsel konulara bilimsel yaklaşımla açıklama getirilmemesi gerektiğidir.