1- Forumumuzun "Genel muhabbet" bölümü her türlü konuda tartışma ve paylaşıma açıktır.
2- Forum moderatörlerimiz özel yetki ve haklara sahip değillerdir, forumda herkes basit bir üye olarak düşünülmelidir. Forumumuz kurulduğu günden beri üst-ast ilişkisine karşı durmuş, bu tip üst çıkma denemelerine tavrını göstermiştir.
3- Forumumuz özgürdür, demokratiktir, tarafsızdır. Herkes istediği her türlü fikri ve düşünceyi forumun uygun yerlerinde paylaşmak ve konuşmakta özgürdür. Sadece genel yasal sınırlamalar ve adab-ı muhaşeret forumda paylaşılanda sınırı belirler (örneğin uyuşturucu satımı forumumuzda yasaktır, ya da küfür etmek, ancak bunlar her kesin özgürlüğü için olan yasaklardır)
Bu açıdan Eylem arkadaşımızın siyaset, din, politika konusunda suskunluk kararını garipsiyorum. Burada her türlü fikrimizi paylaşamayacaksak nasıl uygar, çağdaş olabiliriz. Fikirlerin paylaşılması, tartışılması kadar doğal birşey yokken bundan neden bu kadar korkar olduk ülkemizde...
Konu bence hassas filan değil. Bilim doğayı sistematik anlamaya çalışan bir yöntemler birliğidir, ölçülebilir ve tekrarlanabilir olgular bilimin konusuna girer, aynı arıların davranışları gibi. Bilimsel bilgi gözlem ve deney üzerinden elde edilmiş bilgidir. Bu bilgi üzerinden yapılan çıkarım yine bilimsel yöntemlerle, doğrulanabilen ve yanlışlanabilen bir halde başka olgu ve çıkarımlarla birleştirilir. Bilimsel bilgi inancın konusu olan dogmalarla ilgilenmez, bu konuda ölçülebilir ve gözlenebilir bir veri olmadığı için inanç sistemleri üzerinde çıkarım da yapamaz.
Dini inanç tüm herşeyi en doğru şekilde tanımladığı, anlamlandırdığı tezi üzerinden işler. Bu sistem ne üzerinde tartışmayı kabul eder ne de değişebilir. Doğrulanamadığı gibi yanlışlanamayan bilgiler kümesini kanıt olarak sunar. Bu yüzden bu "idea"lar kişinin iç sorunsalı ile ilgilidir ve sadece kişiyi bağlar. Yani dini inanç kanıtlanamaz, yanlışlanamaz, bir dogmadır, ancak bilimsel teori kendi içinde yanlışlanabilir, gelişebilir, kanıtlanabilir nesnel bilgi ve çıkarımlardan oluşur. Bu yüzden dinsel dogma bilimsel bir gözlemin açıklanmasında kullanılamaz. Bunun adı da bilim olarak yutturulamaz.
Arıların davranışları üzerine yapılan bir deneyin sonuçlarının kırpılıp sonunda bir yaratıcı kuvvetin kanıtı gibi gösterilmesi en çok bilimsel emeğe yapılan bir saldırıdır. Bunun yanlış olduğunu söyleyenlere de "ama benim inançlarıma saldırıyorsun" demek, kusura bakmayın ama hiç de tutarlı bir davranış değildir.
İnanç sistemleri dünya üzerinde binlercedir, basit bir olgunun açıklaması dinsel açıdan bakılırsa dünya yüzünde binlerce değişik şekilde dinsel bakış açısıyla açıklanır. Arıları birisi Allah yaptı der, birisi Yahova, birisi Tao, bir başkası ise bir başka bişey yarattı diyecek. Dinsel açıdan arılara bakıp tartışmaya girişsek sonuç koca bir sıfır olur, çünkü din konuya dogmatik açıdan bakar, fikirlerde değişim olmaz, yanlışlanamaz. Bir arının davranışını ancak ve ancak onu dogmalardan sıyrılıp incelediğinizde anlamaya başlayabilirsiniz, yoksa dünya açıklanamaz bir koca bilinemez halinde, herşeyi şu yarattı bu yarattı diyerek gezinirsiniz. Tamam hadi o yarattı, iyi de o zaman bu koskoca beyini niye verdi bize. Bakıp bakıp, "açıklanacak bişey yok", gözlemek gereksiz", "aaa şu arılara bak naapıyorlar, yaratan pek güzel yaratmış" diyerek mi gezineceğiz illa ki? Arılardan bal elde etmeyi keşfeden ilk insan emin olun böyle düşünmemiştir.