Bıçak Sanatı - Forum

Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"

Dalkılıç

  • *
  • 12
  • Meslek: Dişhekimi
  • Yer: İstanbul, Osmanbey
Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"
« : 03 Eylül 2010, 12:07:48 »
Merhabalar,

Forumunuzu Burak Ekit (Circassian) göstermişti. İlk dikkatimi çekenin, yazışmaların kalitesi olduğunu söylemeliyim. Türkiye'deki forumlarda üyelerin konuyla ilgili kişisel birikimleri ve kullanılan üslup genellikle iç açıcı değil.

Ben aslında bıçak yapımıyla doğrudan ilgilenmemekle beraber, yıllardır sistemli olarak ilgilendiğim geleneksel Türk okçuluğuyla indirekt bağlantıları olduğundan kesici silahların yapımı hakkında bilgi edinmek isterim. Foruma üye oluşumun sebebi budur. Mesela bir ara otantik metodlarla ok uçları yapabilecek usta aramış, çabalarımız sonucunda sıcak demircilik sanatının kaybolduğunu (ya da kaybolmaya yüz tuttuğunu) görmüştük. Oysa burada görüyorum ki, sıcak demircilikle uğraşanlar da var. Katıldığım uluslararası okçuluk etkinliklerinde Ortaçağ teknikleriyle dövülüp sertleştirilmiş savaş oku uçlarını gördükçe, "Niye biz bu sanatı koruyamamışız?" veya "Niye birileri çıkıp bunu tekrar gün ışığına çıkarmak için çalışmıyor?" diye soruyordum kendime. Elimde dövülerek yapılmış yegâne Osmanlı tipi temrenlerin bir Çek arkadaşım (sıcak demircidir) tarafından hediye edildiği düşünülürse, forumunuzda "Demircilik" anabaşlığını açıp gezinince ne kadar sevindiğim daha iyi anlaşılacaktır.

Bir diğer sebep de; kırk yılda bir de olsa yaptığımız gösterilerde, ok ve yaylarımız dışında döneme ait kılıç, hançer vs. kullanmaya da başlamış olmamız. Kişi ve grup olarak yapmaya çalıştığımız bir "reviving" olduğundan, kostümlerimiz ve okçuluk ekipkmanımız gibi, taşıdığımız diğer silahların da dizayn olarak otantik, tarihî açıdan doğru olmasını önemsiyoruz.

Üçüncü sebep, elimdeki son derece mütevazı bir bıçak koleksiyonu bir kaç kılıç replikasından sonra, hasbelkader antika bir Osmanlı kılıcına sahip olmuş olmam. Her "erkek çocuk" un kanında zaten var olan kesici silah tutkusunu küllendiği yerde alevendiren bir etken de bu oldu.
 
Lafı çok uzatmayayım. Bu ilk mesajımda, facebook'ta gördüğüm bir tartışmaya yazdığım bir cevabı sizle paylaşmak istedim. Aslında tartışma, bir belgeselde test edilen ve maalesef Vlad'a ("Kazıklı Voyvoda" diye bilinen Eflâk beyi) atfedilen Türk kılıcıyla katananın karşılaştırılması üzerine kurulu bir "geyik muhabbeti". Yukarıda Türkiye'deki forumlar için karamsarlıkla dile getirdiğim şeylerden, yabancı forumların hepsi de muaf değil. Gerçi cevaben yazdıkları bir mesajda onlar da bu "board'un doğası gereği" geyik muhabbeti yaptıklarını kabul ediyorlar. Yiğidi öldürelim, hakkını yemeyelim!..

http://www.facebook.com/topic.php?uid=233995239506&topic=33879&post=500898#topic_top

Elbette kesici silahlarla ilgili bilgim çok sınırlı olduğndan, buraya yazdıklarım da aslında sadece akıl yürütmeler. Teknik ayrıntıları değil, bazı tarihî gerçekleri temel alan akıl yürütmeler. Aslında bunu yazmamın altında, tartışılanın iki silahın teknik üstünlüğünden çok popülariteleri olduğunu fark ettiğimden duyduğum sıkıntı da var. Kendi kesici silahlarımızın popülaritesini arttırma konusundaki zaafımız da sıkıntımı katlıyor tabii. Osmanlı'nın savaş sanatları ve yakın dövüş silahlarıyla ilgili fazla belge bırakmamaları hakkında dile getirdiğim analoji ise, okçuluktan edindiğim deneyime dayalı.

Forumun asıl amacı kesici silahların yapımı olduğundan, hariçten gazel okuyan biri olarak mesajımı "Genel Bilgiler" e koyuyorum. 

Herkese güzel bir haftasonu diiyorum.

Murat
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, orada güneş batıyor demektir.

Bekir Çankırı

  • *
  • 506
    • Metal El Sanatları
  • Meslek: makine tasarımı
  • Yer: istanbul - ümraniye 1956 0 rh +
Ynt: Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"
« Yanıtla #1 : 03 Eylül 2010, 23:22:52 »
Önce bir dolu dolu hoşgeldiniz sayın Dalkılıç . Yazdıklarınızı okurken nedense lise edebiyat dersinde okuduğumuz bir şiirden o yıllarda aklıma kazınmış bir bölüm geldi .galiba şöyle idi : Bais-i  şekva  bize hüzn-i  umumidir  Kemal, Kendi derdi gönlümün billah  gelmez  yadına.Açıklamaya ihtiyaç  duymayacak  kadar açık sanıyorum.  ortak  hüznümüz olan tüm konularda  nelerin hızla değişmeye başladığını sanıyorum bu forumlar ve paylaşılan eserler açıkca gösteriyor. eski muhteşem bahçelerin savrulup  kaybolmuş çiçek tohumları şimdilerde  sizlerin  ve bizlerin  gayretleriyle  toprak altından özenle çıkarılıp sabırla ince ince işlenerek tekrar hayata kazandırılıyor . şimdilik bu bakım ve ihtimam çiçeklerimizin eski şanının gerektirdiği gibi olamıyorsa da  bu özensizlikten değil  belki upuzun  süren kopukluktandır . ama bu gayret , sahiplenme duygusu ve sevgi kopan iki ucu bağlayıp yarayı da sağaltacak hiç şüphemiz  olmasın  .Bu güzelim çiçeklerin  numunelerinin  çek arkadaşınızın hediyesine ihtiyaç duymayıp kendi bahçelerimizde  doya doya   koklayacağımız günlere yakın zamanlarda ulaşmamız temennisiyle. bende mutlu bir hafta sonu diliyorum .
"Hiçbir şey zor değildir, yeteri kadar ufak parçalara bölersek..." HENRY FORD

http://bekircankiri.blogspot.com/

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"
« Yanıtla #2 : 04 Eylül 2010, 00:25:31 »
Hoşgeldiniz,

Önce yapmayı bir becersek, sonra ne yapacağımız çok da önemli değil. Sonuçta teknik konular tarhimiz içinde yitip gittiği için biz bocalıyoruz bu kadar...

Bu tip tartışmalar internette sürü sepet. Bunların hiçbirini ciddiye almadan olaya objektif bakmak gerekiyor, bilgi kirliliği çok ciddi düzeyde her konuda, ancak doğru bilgiyi bulmak, çıkarmak büyük önem arzediyor. Tarafsızlık da önemli. Örneğin tarihi kılıçlar konusunda türlü hatalı inanışlar var, bunlar o kadar çok işleniyor ki sonunda gerçekliğinden şüphe edilmez hale geliyor. Örneğin çeliğin kalitesi konusu: Osmanlı zamanındaki çelik günümüz çeliğinden çok daha üstündü inanışı, ya da formları bilmemneredeki kılıç formlarına göre daha üstündü, vs....
Bunların  hepsi taraf tutma, fanatizm, cehalet kokuyor. En kötüsü sorgulanmıyor...

Günümüz sanatçıları, zanaatçıları önce gerçekten düzgün ısıl işlemi öğrensinler, taşlamayı ve perdahı kaliteli yapmayı öğrensinler, ergonomiyi, dengeyi, performansı anlasınlar, ondan sonra atıp tutsunlar. Üzgünüm ama elin adamı gerçekten "aya çıkmış", biz hala uçağı tartışıyoruz. Küçüklük kompleksimiz yurdumuz insanını gelişmekten alıkoyuyor. Nostaljik dövünmeler ise adım bile atamamamıza neden oluyor. Bırakın Osmanlı kılıcını, filan kılıcını, önce iyi bir ekmek bıçağı yapabilelim. Bırakalım dımışki çeliğini nasıl yapmış olduklarını, koftgari işlemesini vs. önce basit bir formu kusursuzca vücuda getirebilelim. Yürümeden koşmak hep hayal olacaktır... Geçmiş formlar ve teknikler üzerine düşünmek ve araştırmak güzel, ancak önce önümüzdekini anlayalım, ona hükmedelim. Hüzünlenmeyin arkadaşlar, yavaş ama emin adımlarla gitmek, aceleyle koşmaktan daha hızlıdır hedefe varmada. Bugün güzel bir av bıçağı, küçük bir çakı, şirin bir mutfak bıçağı yaptıysak mutlu olmalıyız, yüzyıldır yere serilmiş sanatımızın ayağa kalkıp ilk adımlarını atmasına şahit oluyoruz. Kutlamak yerine geçmişe bakarsak tökezler düşeriz...

Kipmen Sanat web sitesi

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 48
  • *****
  • 9511
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"
« Yanıtla #3 : 04 Eylül 2010, 01:40:32 »
Her seferinde bir adım atmaya razı olmayan sonunda yere kapaklanır.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben

Bekir Çankırı

  • *
  • 506
    • Metal El Sanatları
  • Meslek: makine tasarımı
  • Yer: istanbul - ümraniye 1956 0 rh +
Ynt: Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"
« Yanıtla #4 : 05 Eylül 2010, 00:36:57 »
Sevgili Emre  . bu alanı yani bıçak yapmayı seven ve seçen günümüz sanatçıları  yada zanaatçıları  ( bence her iki sıfat ta içlerinde  benim de bulunduğum" hevesliler " için fazla ya .)  saydığın işlemler ( Isıl işlem , taşlama ,perdah v.s) yi  iyi yapmayı  içlerinde senin de bulunduğun ; forumlardaki eserleriyle bildiğimiz ve bu eserleri nedeniyle  takdir ettiğimiz ( kendi adıma hatta hayranlık duyduğumuz ) ustalarımızdan öğrenebilmek umuduyla buradalar.Ergonomiyi, dengeyi, performansı  uygulamak şöyle dursun , bu kavramların ne ifade ettiğini tam olarak anlamak  için bile  biz heveslilerin bir iki bıçak yapmış olanımız için bile hayli  yüksek bir beklenti olduğunu   herhalde  en iyi sizler bilmelisiniz. kastın bizler isek hangi alanda atıp tutmuş olabiliriz  merak ettim .  benim yeni katılan bir arkadaşımıza hoşgeldin mesajımda  maksadını aşan  ifadelerim de olduysa " yüzyıldır  yere serilmiş sanatımızın  ayağa  kalkıp ilk adımlarını atışına " yakından şahit olmamın belki birazda duygusal  heyecanıyladır. gözlerinden öpüyorum  ustam.
"Hiçbir şey zor değildir, yeteri kadar ufak parçalara bölersek..." HENRY FORD

http://bekircankiri.blogspot.com/

emrekipmen

  • *****
  • 6065
    • Seçme Bıçaklar Albümüm
  • Yer: Bodrum
Ynt: Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"
« Yanıtla #5 : 05 Eylül 2010, 01:30:54 »
Aman yanlış anlaşıldım  :-[
Bekir ustam tam tersi, sizin gibi doğru bilgi peşinde koşan, özenli çalışan ve gelişmeye hevesli arkadaşlarımızı övmek anlamında yazmıştım yukardaki satırları. Yani gerçekten doğru adımları atmaya çalışarak burada büyük bir şevkle sanatı icra etmeye çalışan insanlar için öyle söylemem düşünülemez.

Benim hedefimde kulaktan dolma bilgilerle, son derece kalitesiz iş çıkararak ustayım edalarında dolaşıp, yok "yıldırımda su veren", yok sürü sepet kılıç yaptım, ben bilirim iddasında, müthiş üstün çelik "inox" diye bıçaklarını pazarlamaya çalışan, ağız tutmayan kılıçlar, külçe ağırlığında av bıçakları vs. yapan zanaatkarlar vardı. Bu şekilde bir vurdum duymazlık sergiliyor maalesef bıçak üretimimiz. Türkiye'nin en ünlü bıçak markası olan bir firma, dünyada neler yapıldığı, yeni tekniklerin ne olduğu vs. konusunda kendini geliştirmeye çalışmadan aynı terane üretim yaparak müşterisini ikinci sınıf işlere mahkum ediyor, metalurjiden anlamayan bir sürü bıçak fabrikası östenizasyonu olması gerekenden 100 derece daha aşağıda yapıp iki günde körleşen mutfak bıçaklarını hiç utanmadan büyük marketlerde pazarlıyor. Bundan dem vuruyordum. Yoksa aynı heyecanı bende duyuyorum ve emin adımlarla ilerlememizi hepimiz adına kutluyorum.
Sürç-i lisan ettiysem affola ...

Kipmen Sanat web sitesi

Bekir Çankırı

  • *
  • 506
    • Metal El Sanatları
  • Meslek: makine tasarımı
  • Yer: istanbul - ümraniye 1956 0 rh +
Ynt: Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"
« Yanıtla #6 : 05 Eylül 2010, 11:25:22 »
  Kimin  çanağında ne varsa   kaşığına o çıkar . bizim çanağımız ( eline eğeyi alıp  meydana çıkan hepimiz  adına  söylüyorum ) da  daha  şimdiden   hiç te yavan  sayılmaz .Ağır  ateşte sabır  ve gayretle   çoook  daha lezzetli  hale getirip  eski kıvamını  da   biz   bulduracağız . Ustası, Kalfası, Heveslisi  ile inanalım yeter  : GEÇMİŞTE YAPTIK   YİNE YAPARIZ .  Gözlerinden  şimdi tekrar öpüyorum.
"Hiçbir şey zor değildir, yeteri kadar ufak parçalara bölersek..." HENRY FORD

http://bekircankiri.blogspot.com/

durukan

  • *****
  • 774
  • Meslek: hekim
  • Yer: şanlıurfa
Ynt: Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"
« Yanıtla #7 : 05 Eylül 2010, 23:23:14 »
Sayın Dalkılıç hoşgeldiniz. kemankeşler olarak sizin biz sıcak demircilerden birkaç "adım" onde oldugunuzu düşünüyorum. en azından uluslararası platformlarda veya ulusal düzeyde isminizi duyurmayı başardınız. biz ne yaptık ne yapamadık bilemem ama bu forumda modern metalurijik yaklaşımı oturtmayı başardık diyebilirim. bence eger resim orneklerini paylaşırsanız bu forumdan da birileri ok ucu yapacaktır. saygılarımla...

Dalkılıç

  • *
  • 12
  • Meslek: Dişhekimi
  • Yer: İstanbul, Osmanbey
Ynt: Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"
« Yanıtla #8 : 11 Eylül 2010, 00:48:27 »
Hoş bulduk. Sağolun! Gerçekten de geleneksel Türk okçuluğu için bir çok şey yaptık. Ama hâlâ yapılacak çok şey var. Bahsi geçen konuyu merak edenler olursa, www.tirendaz.com adresine göz atabilir.

Foruma otantik uçlar ve bahsettiğim hediye ok ucu replikalarının resimlerini göndereceğim. Üyelerinizden Burak Ekit'e br orijinal uç verdim incelemesi için. Sanıyorum, o da bunu sıraya koydu.

Umarım üyeler arasında buna ilgi duyanlar çıkar.

Saygılarımla.

Murat
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, orada güneş batıyor demektir.

Dalkılıç

  • *
  • 12
  • Meslek: Dişhekimi
  • Yer: İstanbul, Osmanbey
Ynt: Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"
« Yanıtla #9 : 11 Eylül 2010, 00:52:07 »
Bunlar da Michal Sodja adındaki dostumun bana yaptıklarıdır. Michal Çek'tir ve mesleği sıcak demirciliktir.
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, orada güneş batıyor demektir.

Dalkılıç

  • *
  • 12
  • Meslek: Dişhekimi
  • Yer: İstanbul, Osmanbey
Ynt: Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"
« Yanıtla #10 : 11 Eylül 2010, 00:58:37 »
Kusura bakmayın. İlk iletimde gönderdiğim Osprey Kitaplarındaki illüstrasyonlardan. Yanlışlıkla yolladım. Osprey kitapları, özellikle erken dönem yayınları illüstrasyonları bakımında güvenilir değil. Tarihî silah formlarını incelerken aklınızda bulundurun.

Bu iletideki ilk resmi yollamak istiyordum. Sonrakiler de Askerî Müze koleksiyonundaki av ve savaş uçlu oklar.

M.
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, orada güneş batıyor demektir.

Ynt: Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"
« Yanıtla #11 : 11 Eylül 2010, 11:20:30 »
Örneklerin hepsi dövme olarak yapılabilir,fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla çok zor da değil. (Özellikle kış aylarında yapılmak üzere) katkım olacaksa her zaman seve seve.

yavuz selim

  • ***
  • 162
  • 1975
    • turkuaz metal
  • Meslek: sıcak demirci-süsleme demirciliği
  • Yer: 41.045586,29.065682
Ynt: Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"
« Yanıtla #12 : 12 Eylül 2010, 17:48:47 »
      öncelikle foruma hoşgeldiniz sayın Dalkılıç, konuyu yeni farketmişim. sefa hocamında dediği gibi  parçalar hem ufak hemde dövülerek yapılabilecek tarzda , bende katkıda bulunmak isterim...

   
Örneklerin hepsi dövme olarak yapılabilir,fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla çok zor da değil. (Özellikle kış aylarında yapılmak üzere) katkım olacaksa her zaman seve seve.
   :2up


Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir

Dalkılıç

  • *
  • 12
  • Meslek: Dişhekimi
  • Yer: İstanbul, Osmanbey
Ynt: Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"
« Yanıtla #13 : 13 Eylül 2010, 16:21:21 »
Beyler,

Çok teşekkür ediyorum. Size ilk fırsatta görüşüp tanışmak isterim.

Ben uluslararası okçuluk festival ve yarışmalarında bir çok sıcak demirciyle tanışma fırsatı buldum. Bazen de bizzat tanışmadığım sanatkârların işlerini gördüm. Bu adamlar genellikle eski teknikleri tekrar ortaya çıkarmak için sistemli çaba da sarf ediyorlar. Mesela iki yıl önce tanıştığım Hector Cole ilginç bir şey anlatmıştı. Tıp tarihçileri eski bir yazmada yaradan ok çıkarmak için kullanılan metal bir cerrahî aletin yazılı tarifini bulmuşlar. Cole'a danışmışlar ve o, o dönemin teknoloji ve bilgisiyle bunun nasıl yapılabilececeği konusunda konsültasyon desteği vermiş. Sonunda, bu aletin rekonstrüksiyonunu yapmışlar.

Diğer bir örnek de seneler önce bana hediye edilen bir İngiliz savaş okunun biz şekilli (bodkin) ucuyla ilgili anlatılan. Söylenen o ki, ucun sertleştirilmesi safhasına gelindiğinde, kömür ateşine hayvan kemikleri de ekleniyormuş. Ok başının bu şekilde kızdırılan uç kısmı, kemiğin yüksek karbon içeriği sayesinde karbonize ediliyormuş ve su verildiğinde, yüksek karbonlu çelik gibi bir metal elde ediliyormuş. Bahsettiğim ok başının ucu, pütürlü ve grimtrak bir hal almış, başın diğer kısmından çıplak gözle ayırd edilebilecek kadar farklı. 

Bunun dışında, okçuluk kitaplarından birinde eski risalelerden bir alıntıya göre "eşek sidiğiyle su verilen ok başıyla vurulan ilâh olmaz" mış. Bunu soruşturunca, yüksek kaliteli çelik imâlinde azot bileşiklerinin kullanıldığını, bunun sidiğin içeriğindeki amonyağın bitimde oluşacak metalin kimyasal yapısına N atomlarının katılmasını sağladığını söylemişlerdi.

Bunun gibi dağınık bilgilerin bir araya getirilip derlenmesinin, hobinize ve sanatınıza katkısı olacağı gibi, eski üstadların sanat sırlarını tekrar ortaya çıkarmakta yol açacağı sanıyorum. Cole'un sitesine bakarsanız, bire bir repikalar yapmakla uğraştığını, bu uğraşlarının bir çok ödülle mükâfatlandırıldığını görebilirsiniz:

(http://www.evado.co.uk/Hector%20Cole/index.html)

Benim sınırlı imkanlarımla yaptığım araştırma sonucunda, daha 250 yıl öncesinin Osmanlı kılıçlarını doğru düzgün yapabilen kimsenin olmadığını gördüm. Yabancı bazı demirciler içinde Türk hançer ve kılıcı olduğunu ileri sürdükleri replikalar yapıyorlar, ama bunların tarihteki örnekleriyle alâkası bile yok.  Ne tasarımı doğru (ki bunda zorluk olmaması gerekir) ne kalitesi. Daha spesifik bir şey ararsanız (mesela belli bir periodun namlu ya da balçak şekli gibi) işler daha da sarpa sarıyor.  Burada gördüklerim, ümidimin kaybolmamasını sağlıyor.

Bir aksilik olmazsa Ekim ayında, Askerî Müze'deki okçuluk koleksiyonu üzerinde çalışacağım. Bu, orijinal ok uçlarının boyutlarını ölçebileceğim demek. Dolayısıyla, bu sayede eldeki bir avuç fotoğraftan daha sağlam referanslarla ok başı rekonstrüksiyonu yapmaya soyunabilirsiniz. 

M.
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, orada güneş batıyor demektir.

deserteagle

  • Eylem Cengiz, 48
  • *****
  • 9511
  • Meslek: elektronik ve hab. müh.
  • Yer: İstanbul, Kırklareli
Ynt: Hangi Kılıç Daha İyi "Geyiği"
« Yanıtla #14 : 13 Eylül 2010, 23:32:44 »
Bu başlık altında her ne kadar pek bir şeyler yazmış değilim ama konuyu büyük bir hevesle takip ediyorum.

Okçuluğa merakımı, bir koltuğa iki karpuz sığdırmaya çalışmamak amacıyla dizginliyorum ama bu yine de zor oluyor. En azından etkinlikleri takip etmek, izlemek istiyorum.

İnşallah hem okçulukta, hem de başta kılıç olmak üzere tüm diğer alanlarda çok mesafeler kat ederiz.
Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar
Namık Kemal
Instagram'da ben