Bıçağı nerede kullanıyorsunuz? Bıçak ne içindir?

[juba06]

Dediğine katılıyorum hiç birşey eskisi gibi değil ne yediğim köftenin lezzeti aynı ne de insanlar..
Ama hayvanat bahçesindeki eski yapılar,100 yaşına yaklaşmış ağaçlar hala duruyor sanki herkese o eski günleri hatırlatıyor gibiler

[tolga arıkan]

bir spyderco native çakım var. yanımda çakım olmadan dışarı çıktığım çok nadirdir ama sadece alışkanlıktan dolayı. Bir ankara ya gittiğimde avm lerde yanıma almayıp arabada bırakıyorum. bu arada yaklaşık on beş sene gazi mahallesinde oturdum hala da bir ayağım orada. çok merak ederim Atatürk ün evinden aşağıya inerken sağ tarafta kalan eski yapılar nedir bilen var mı acaba?

[juba06]

Evet hala duruyorlar...

[circassian]

Guzel soruymus daha once gormemisim , kusura bakmayin. Ben de eksik kalmayayim diye ; opinel no 9 . Yanimdan ayirmam

[Seyit Hüseyin Barbarus]

merhabalar  ben herzaman yanımda enaz birtane  çakı taşırım. çantam  ve arabam hariç.Genelde 17cm geçmeyen çakılar  favorimdir.

[muharip]

Sahip olduğum bıçaklar bunlar. Burda gözükmeyen birde Leatherman Wave modeli var. Uzun denemeler sonrası memleketimden aldığım kahverengi fiber saplı Sivas çakısını devamlı yanımda taşıyorum. Cebimde hiç kendini farkettirmiyor. Hafta sonları yada mesai saatleri dışında ise Leathermanda onun yanına katılıyor. Hem bıçakları çok güzel hemde diğer işlevsel aletleri. Keşke bizimde böyle kaliteli ve vaadettiklerini yerine getiren markalarımız olabilse.

[deserteagle]

Bıçakları hem seviyor, hem de kullanıyorsunuz anlamı fotoğraftan da çıkıyor.

Hem güzel, kolleksiyonda bulundurması güzel parçalar, hem de iş görsün diye seçildiği belli, faydaya yönelik acımadan eskitilecek bıçaklar var.

[sefaçabuk]

Ortadaki Victorinox un aynısının kırmızısı bende var, gerçekten çok işe yaradı şimdiye kadar. Ayrıca Opineli de sürekli kullanırım. İşin tuhaf yanı Opinel öyle ahım şahım bir çakı da değil, ama işte kaliteli bir çelik, iyi ısıl işlem, basit ve sade tasarım.. Bir de Fransızların bol reklamı ile eskiden beri her daim gündemde bir çakı ( paslanır aynı zamanda) Aynısı bizim ülkemizde de haydi haydi yapılır, mesela Kastamonu-Tosya çakıları böyledir, o yörede çok yaygındır. Hem bağ bıçak hem de çakı bir arada ama işte tanıtım olmayınca vs ne yazık ki ne satılıyor ne de yapan kalıyor. Malın satılması için öncelikle temelde ülkenizin her imajının iyi ve tanınır olması gerekiyor. Neyse.

[muharip]

Eylem Ustam çok güzel tespit etmişsiniz 'maraba' bıçaklarda var 'ağa' bıçaklarda:)

Sefa Ustam haklısınız, benim aldığım opinel karbon değildi. Çok güzelde kesmiyor ama kilit mekanizması orjinal, birde standartı güzel oturtmuşlar. Bizim Tosya çakılarıda Sivas çakılarıda daha kaliteli. İsviçre çakısıda gerçekten güzel kullanışlı özellikle testeresi müthiş. Ama Leatherman gelince biraz pabucu dama atıldı gibi.

[tarpoon]

çakı  veya ustura gıbı keskın gayet ufak bır bıçak herzaman yanımda bulunur.  uzerımde genelde okapı oluyor, ama
takrıbı 10 seneyı geckın fıber saplı bır çakım var maraştan yollanmıstı celığının sertlığı ve keskınlığı yuzunden  şımdı hıçbır cakıyı beğenmez oldum..  dığerlerını bıleyleyıp dolabıma kaldırıyorum.
her an keskın olmaları bana tuhaf bır haz verıyor...

[bullarika]

cüzdanımda

bunu bi arkadaşıma hediye ettim e kısa zamanda tekrar birtane edinecem bence herkezin taşıması gerekli bunu



kemerimde

bu küçücük şeyi aldığımdan beri çok seviyorum çalışma sistemine hayran oldum merakımdan sürekli zorlamama ramen birtürlü gevşetemedim gevşiyecek gibi de durmuyo her nekadar A.B.D olduğu idda edilsede bu da bir çinli



anahtarımda

baba yadigarı isviçre çakım bundan kaçtane kaybettiğimi hatırlamıyorum bile



çantamda

yetenekli çinlim nezaman elimde kalıcak korkusuyla kullanırken çekindiğim bi yardımcım en kısa zamanda kaliteli bi ürünle değiştirmeyi düşünüyorum
 


kişisel savunma amaçlı herhangi bi bıçağı kullanırım endişesi ile taşımıyorum (o olgunluk zaman istiyo) gerektiği durumlarda muşta taşıdığım olmuştur en azından kullanımı ölümle sonuçlanmıyo.

yukarıdakiler severek çıktığım bisiklet turlarında ve günlük hayatımda kullandığım araçlarım bunlar yaşadığım sakatlık sonrası  bisikletime veda etmek zorunda kaldım artık keşif tutkumu survivor tarzı yolculuklarla gidermeye çalışıcam tabi ameliyat başarılı geçerse

doğada kullanıcağım ekipmanlarıma hala karar vermiş değilim ne yazıkki

[deserteagle]

Maşallah, güzel canlandı konu. 

Opinelleri gördükçe yerli ahşap saplı çakıları alıp sapına güzel bir zımpara üstüne biraz yağ, cila falan yapıp opinelleri ağlatabilir miyim diye gelir içimden.

Ancak opinelin de hem karbonu hem paslanmazı vardır, sapta da salt gürgenle yetinmez, zeytin ve boynuz gibi güzel malzemeleri de kullanırlar ki o hallerine bakar kalırsınız, ama fiyatından dolayı da almak kabil olmaz.

Sonraki çakımı da boynuz saplı mı yapsam ne? 

Bullarika, Columbia diye bir markanın bıçaklarını ben de çok görüyorum. Bıçak üstündeki yazan bir şeylerden Çin malı olduğunu da belli ediyor hatta. (Gerçi ne yazıyordu şu an hatırlayamadım.)

Ben bu çakını kalitesine falan bir şey demeyeceğim de bu tipte, sapı ergonomik olmayan çakıların markadan bağımsız olarak genel bir kısıtlaması var. Şehir içinde paket açma vs. işlerde iyi iş görse de uzun soluklu bir iş yaparken elinizi acıtmanız, elinizin su toplaması mümkün.

Çok amaçlı kart da güzelmiş. Gerektiğinde el altında olabilecek pratik bir nesne. 

[muharip]

Şu anda almayı istediğim iki adet çakı var. Bunlar hem günlük kullanılabilir hemde kolleksiyonluk olarak saklanabilir. Birisi boynuz saplı Tosya çakısı.

 Ülkemizde genellikle boynuz saplı çakılar koyun boynuzundan yapılıyor. Bu malzemede zayıf, zamanla şeklini kaybediyor, çatlıyor. Tosya çakısı ise manda boynuzundan yapılıyor. Kalite ve dayanıklılık yönündende koyun ile mandanın yan yana konulduğunda gösterdiği farklılığı gösteriyorlar:)

Ancak bu aşamada fiyat sorunu ortaya çıkıyor. Üretildiği yerde fiyatları uygun ancak her zaman ulaşamıyorsunuz. Bu tür çakıları alıp satanlar ise uçuk kar koyuyorlar. Belki seviyorum ne yapalım deyip bu fiyatlar verilir ancak tabiri caizse kaz gibi yolunmakta hoşuma gitmiyor.

Bahsettiğim çakıda budur:

[muharip]

Almak istediğim bir diğer çakıda Sürmene Çakısı. Ancak klasik boynuz saplı yada sarı bir madenden işlemeli fabrikasyon çakı değil. Krom Sürmene Çakısı deniliyor.

Çok akıcı, pürüzsüz bir görünümü var. Çok hoşuma gidiyor ancak devreye yine fiyat giriyor, 150 TL deniliyor.
 
 Amerikada üretilip ülkemize ithal edilen ve bir sürü işlevi olup, kullandığı malzemenin kalitesi, işçiliği, tasarımın orjinalliği dünya çapında kabullenilmiş olan Leatherman Wave modelini üstelikte taksitli olarak 140 küsur liraya almışken bu fiyat bana pahalı geliyor.

[emrekipmen]

Açıkçası el yapımı bir çakı için 150 lira komik denilecek kadar ucuz aslında. Eğer tabii düzgün işlenmişse. Fabrikasyon çakılarla karşılaştırıyorsunuz ama el yapımı bir amerikan çakısının fiyatı şu an 300 dolar civarından başlar.
İsterseniz bir şuraya bakınız: http://www.bladeforums.com/forums/forumdisplay.php?f=753

Yüksek fiyat derken neye göre yüksek? Bir sigara içicisi ayda ortalama 150 lira sigaraya verir, iyi bir ayakkabı ortalama 150 lira civarındadır, ortalama bir arabanın deposu 150 liraya dolar, granit bir mutfak tezgahının metresi en azından 150 liradır. Belki hayat boyu kulanacağınız ve belki her gün işinize yarayacak bir aletin fiyatının 150 lira olması bunlarla karşılaştırınca çok da değil gibi geliyor, nedersiniz?? 

[muharip]

Emre Ustam;

Çok haklısınız. Burada karışıklık çıkaran "El yapımı" ifadesi.

Sizin yaptığınız bıçakları "el yapımı" olarak kabul edersek, ki asıl el yapımı sizin yaptıklarınız gibi olur kanaatindeyim, belirttiğimiz fiyat düşük olur. Ama bizim yerli ustalarımızın yaptığı gibi ortalama özelliklere sahip bir çeliği Fransa'dan sipariş verip yine vasat bir işçilik ve tasarımla üretip buna "el yapımı denilirse verilen fiyat yüksek olur.

Siz belki bir bıçağı 3 gün yada daha fazla zamanda üretiyorsunuz ama bahsettiğimiz ustalar bir çakıyı belki dakikalarla ölçülebilir zamanda üretiyorlar. Siz işin içine sanat katıyorsunuz bizim ustalar zanaat...

Zanaati küçük görmüyorum ama sanatlada aralarında fark olmalı.

[muharip]

Birde bu ücretler üreten ustaya gitse yine problem değil ama bahsedilen ücretin çoğunluğu aradaki aracıya kalıyor. Üreten usta belki ancak 1/4 ancak alabiliyor.

[emrekipmen]

muharip, bak bu konuda çok çok haklısın,
yarı seri üretim işçilik ve 440A çeliği kullanılıyor, bu bakımdan bakıldığında 50 lira bile çok sanırım .

 3 gün çoook kısa bir zaman benim çalışma tarzım için  . Bir şef bıçağımın üstünde ortalama bir hafta işçilik var. Eğer çakı yapıyor olsaydım (ki yapacağım  ), en azından bir iki hafta üzerinde uğraşırdım...

[deserteagle]

Karşılaştırma yaparken kuaför ücretleri ile de karşılaştırabilirsiniz. Yalnız, hanımlar ile bu konuyu tartışmamak daha hayırlı. 

Boynuz çakının fiyatı konusunda boynuzun çeliğe oranla daha pahalı ve nazlı bir malzeme olduğunu da düşünmek gerek. Çeliği dan! diye kalıpla kesebilirsiniz yada rahat zımparalayabilirsiniz ama boynuz bükülür, yanar  vs. vs.

[emrekipmen]

Bu arada ben ne taşıdığımı söylememişim, ayıp oldu 
Tabii ki Kith bıçağım hep yanımda, Justin Mercier sağolsun  :



Bir de 6 yıldır yanımda olan A.G. Russel çakı var.


Bu çakının hikayesi ilginçtir: Bir yaz tanıştığımız bir ingiliz bir arkaşa ben bir bakayım diye vermişti. Ben baktığımda hem heyecanlanmıştım hem de kızmıştım. Güzelim çakıyı süsleyeyim diye oymuştu. Hem de A.G. Russel'ın işin başında olduğu dönemlerden kalma değerli bir çakı idi. Sen değerini bilmiyorsun diye el koymuştum.
Bir aydır filan arıyorum evde, bir yerlerden çıkacak elbet ama şimdilik kaybettim denilebilir